MUSTAFA Denizli, Fatih Terim ve Rıdvan Dilmen maçları yorumlarken içim cız ediyordu. "Oyun okuma kabiliyeti bu denli yüksek teknik direktörler; niye takımların başında değil de mikrofon başındalar?" diye...
Neyse ki Galatasaray'ın yeni yönetimi en doğru kararı verip Fatih Terim'i takımın başına getirdi. Bence Terim farkı kısa sürede kendini hissettirecek.
Nereden mi biliyorum? Fatih Hoca'yı yorumculuk yaptığı Barcelona-
Manchester United maçında dikkatle dinledim de ondan...
Görüşü, sezgileri, oyunu okuma kabiliyeti Guardiola'dan da Ferguson'dan da bir adım öndeydi. 25'inci dakikada Barcelona atakları çoğaldığında; "Bunlar bazı şeylerin habercisi" dedi, iki dakika sonra İspanyollar golü attı. "Manchester orta sahada kapacağı toplarla rakip kalede tehlike yaratır" dedi, beş dakika geçmeden İngliizler'in beraberlik golü geldi.
Yorulanları anında fark edip değişmeleri gerektiğini söyledi. Özellikle Manchester'ın takım tertibindeki hataları 'şıp' diye teşhis etti. Terim'in gördüklerini, iki hoca ancak 10-15 dakika sonra kavrayabildi.
Bence Fatih Hoca'nın; Şampiyonlar Ligi finalindeki üstün performansı, ekran başındaki Galatasaraylılar'ı transfer haberlerinden çok daha fazla umutlandırmış olmalı...