Beyaz Show yine çok neşeliydi. Özellikle Serkan Çağrı ve Ata Demirer'in şefliğindeki kadronun geçtiği fasıl şahaneydi. Bu arada hemen söylemeliyim ki, filmin finalinde Demet Akbağ'ın söylediği Fasulye şarkısının tekno versiyonu, önümüzdeki günlerde tüm gece kulüplerini sallamaya aday... DJ'ler uyumasın. Diğer yandan bir tüyo da yapımcı Necati Akpınar'a: Filmin müziklerinden oluşan soundtrack albüm en az film kadar ilgi görür, benden söylemesi. Beyaz'ın konuk ettiği sanatçılar için yaptığı özel hazırlıkların ise ne kadar önemli olduğunu her fırsatta dile getiriyorum. Beyaz ve ekibi bu hafta da boş durmamıştı. Klarnet üstadı Serkan Çağrı'nın ilk eğitimini aldığı ama sonradan izini kaybettiği babasının 40 yıllık klarnetini bulup, canlı yayında sanatçıya hediye ettiler. Meğer Serkan yıllardır o klarnetin peşindeymiş. Sahipleri, ellerindeki malın kıymete bindiğini anlayınca, çok yüksek meblağlar istemişler. Beyaz ve ekibinin o klarneti nasıl elde ettiği konusunda bir detay verilmedi. Ama ekip, Serkan'ın gözlerini dolduran ve onu birkaç dakikalığına bu alemden alıp başka dünyalara taşıyan bu anlamlı hediye için kocaman bir alkışı hak etti. Filmin kamera arkasının en az film kadar komik olduğunu ise Ata Demirer'in anlattıklarından anladık. Örneğin, filmin başındaki arı sahnesi için Rus ses ekibi gerçek arı sesi kaydetmek istemiş. Bunun için bir kovandan, boom denilen uzun saplı mikrofonla arı vızıltısı kaydetmek istemişler. Kovan ahalisi rahatsız olup Rus ses teknisyenlerini bir güzel sokmuş... Yani filmdeki 10 saniyelik arı vızıltısı, onlarca yara ve baloncuğa mâl olmuş.