Show TV'nin cuma günü başlayacak yeni dizisinin tanıtımında anne, kızına şöyle diyor: "Bir kapıcı kızı kadar BİLE olamadın..." Yıl 2011... Biz hâlâ kapıcılık mesleğini bir aşağılama vasıtası olarak görmeye devam ediyoruz. Oysa bu klişeyi çoktan 70'li yılların Türk filmlerine gömmemiz gerekirdi... Büyük kentlerde ne kadar apartman varsa, o kadar kapıcı var. Yani kapıcılık artık başlı başına bir sektör, bir yaygın meslek grubu. Ayrıca işsizliğin kol gezdiği bir coğrafyada konut imkanı sağlanan, sigorta yapılan bir meslek, utanç değil, övünç vesilesi olmalı. Sizi bilmem ama ben sevgili Arslan Bey ve ailesi olmadan ne yapardım bilmiyorum. Elim, kolum, gözüm, kulağım, dostum, sırdaşım oldular. Ne zaman başım sıkışsa yanımdalar. Onların bizim apartmanda bulunmaları benim en büyük güvencem. Eminim pek çok kişi, kapıcıları hakkında benim gibi düşünüyordur. Ama gelin görün ki, dram yaratmak için hâlâ 68 model klişelerden medet umanlar, bu diziyi izleyen kapıcı ailelerinin neler hissedeceğini düşünemiyorlar. Tıpkı Beşiktaşlı Rıza Çalımbay'ı sözde aşağılamak için tribüne 'Rıza Efendi iki ekmek bir süt' pankartı asan zavallılar gibi... Kapıcılara 'apartman görevlisi' demekle gönül alınmaz. Sempati için 'empati' şarttır.