Beşiktaş'ın potadaki sansasyonel transferi Allen Iverson'un ilk kez siyah-beyaz formayı giyeceği maçı izlemek için merak ve heyecan içinde TRT ekranı karşısına geçtim. Ama bir basketbolsever olarak hevesim kursağımda kaldı. Birincisi, Iverson daha adaptasyon dönemini atlatamamış. İkincisi, Beşiktaş kolayca kazanacağı maçı son 5 dakikadaki acemilikleriyle Sırp rakibi Hemofarm'a adeta hediye etti. Üçüncüsü, maçın rejisi felaketti. Dördüncüsü.... İşte bu 'dördüncüsünü' size uzun uzun anlatmak isterim: Ekranın sol üst köşesinde kocaman TRT 3 logosu. Altında nal gibi 'Canlı' yazısı, sağ üst köşede ise TRT Spor logosu... Yani aynı ekranın sol üst ve sağ üst köşelerinde canlı yayın sürerken iki ayrı kanalın logosu var. Sanırım bu, dünya televizyonlarında bir ilk... Araya giren skor, istatistik, bant reklam, süre gibi grafikleri de katın, topu görebilene aşkolsun... Bir kere basketbol maçlarında ekranın en değerli yerleri sağ ve sol üst köşelerdir. Zira o kısma potalar denk gelir. Ama TRT'nin yayınladığı maçta potaların üzeri iki farklı kanal logosu ile kapatılmıştı. Hemen NBA TV'ye döndüm, "Elin gavuru ne yapıyor?" diye... İster inanın, ister inanmayın, NBA'de haftanın maçlarından özetler verilirken NBA TV logosu yoktu. Evet, ekranda kanal logosu bulunmuyordu... Bizde iki tane birden, onlarda hiç yok!.. İşte sporsevere saygının iki ayrı ekrandaki ifadesi... Bu logo meselesi önemlidir. Örneğin, Formula 1 yayıncısı kuruluşlara, organizatör FIA şart koşar: "Yarışlar sırasında logonuzu şeffaf hale getireceksiniz" diye... Yayıncı kuruluş eğer logosunu saydam hale getirmezse eşek yüküyle ceza öder ve iş, yayın lisansının iptaline kadar gider... İşin asıl acıklı tarafı, Beşiktaş-Hemofarm maçı tam 2 saat boyunca ekranda kalırken, "Yahu ne yapıyorsunuz kardeşim? Ekranda iki kanal logosu birden olur mu? Topu göremiyor millet" diyecek bir tane TRT yöneticisinin çıkmaması... Neyse ki maçı Murat Murathanoğlu-İsmet Badem ikilisi anlatıyordu da keyfim azıcık yerine geldi. Bir ara, yan odaya geçip maçı radyodan anlatılıyormuş gibi dinlemeyi bile düşündüm yani...