Allah göstermesin, Allah evlerden ırak eylesin... İnsanın, kaybolan evladının ardından ölüsünün bulunmasına bile razı olması kadar acı bir şey var mı? Sayı korkunç... Tam 1810 çocuk kayıp, aranıyor... Bunlar resmi rakamlar. Bir de polise intikal etmeyenler var. Doğu'da kaybolan, kaçırılan ama nüfus kağıdı olmadığı için zaten yok sayılan çocuklar var. "Polise haber verirseniz, bir daha çocuğunuzun yüzünü göremezsiniz" diye tehdit edilen aileler var. Onları da ekleyin... Orta halli bir kasaba nüfusu kayıp... Bir yanda organ mafyası, bir yanda eli kanlı terör örgütleri, diğer yanda uyuşturucu ve fuhuş çeteleri... Hepsinin gözü, masum çocuklarımızın üzerinde. Ebeveynlerin bir anlık dalgınlıklarından ya da süre gelen ilgisizliklerinden faydalanmak için şahin gibi bekliyorlar... atv'de cuma günü ekrana gelecek Kızım Nerede? adlı dizi, Müge Anlı dışında medyada neredeyse kimsenin iplemediği bu çok önemli memleket meselesi konusunda empati yapmamızı sağlayacak. Hep birlikte ortadan kaybolan bir kızın izini sürerken, pek çok acı gerçekle yüzleşeceğiz. Kendimizi o insanların yerine koyacağız. Ateşin düştüğü yerde olacağız. Ama diziyi kuru bir polisiye sanmayın. Kızın ailesini tanıdıkça ağzımız hayretten bir karış açık kalacak. Dallas'taki entrikalar ve içinden çıkılmaz girift aşk ilişkileri, ihanetler, bizim göreceklerimizin yanında Andersen'den Masallar gibi kalacak... Korkum, misyon dizilerinin son günlerde birer birer ekrandan siliniyor olması. Belki de Kızım Nerede? kendini izlettirebilmek için derimizi entrika, aşk üçgenleri, ihanet ile uyuşturmak zorunda bırakıldı. Belli ki yeterli uyuşturma sağlanınca iğneyi batırarak, asıl mesajını verecek. Hangi yöntemle olursa olsun, birilerinin bir şekilde dikkatleri kayıp çocuklara odaklaması şart!.. Geleceğimiz kaybolmadan...
