Hayatımıza "Sürmanşet" adıyla bir dergi katıldı. Her hafta cuma günleri bayilerde olacak derginin logosunun üzerinde "Türkiye'nin ilk ve tek bağımsız medya gazetesi" yazıyor. İlk sayıya baktım, son derece cesur haber ve yorumlar var. Dergiye emek verenler, sektörde bulundukları yerlere "tırnaklarıyla" gelen isimler. Hakan Solaker, Bülent Makar, Derya Yolyapan, Serkan Kaya ve İbrahim Gugu'ya yazar olarak Emel Acar, Banu Noyan, Ebru Korman, Haldun Domaç, Barbaros Şansal, Rüyhan Duralı, Derya Yolyapan ve Caner Budak eşlik ediyor. Özellikle "iğneci" terzi yamağı Barbaros Şansal'ın "sektöre teğelle iliştirilenlerin ipliğini pazara çıkaran" yazıları tiryakilik yaratacağa benzer. İlk sayıda çok iddialı haberler de vardı. Bir manşet "FOX TV'de hangi yönetici Ece Erken'in destekçisi?" diye soruyordu. Bir başka haberde Cem Yılmaz'ın bir dizi projesi için atv ile anlaştığı yazıyordu. "Derin Medya" köşesindeki yorum da müthişti. Kanalların yıllık bütçeleri, yayın saatlerine bölünmüş ve ortaya her yayın saati için ortalama 27 bin 777 liralık harcama çıkmış. Toplam 1 milyar lira harcanan sektörde topu topu 10-15 yapımın tutması ise "ahbap çavuş ilişkisi" olarak yorumlanmış. "Derin Medya"nın gizemli yazarı diyor ki, "Türkiye'de en kolay iş, televizyon yapımcılığı. Sokakta soğan satmaktan daha kolay. Bazısı adama kadın, kadına adam bulmakla yetiniyor." 'Sürmanşet'ten bizim köşeye çok manşet çıkacağa benzer. Yolları açık, reytingleri bol olsun...