Sıcakların insanlar üzerindeki etkisini anlamak için, termometrelerden önce reyting listelerine bakmak gerek. En "baba" dizi, en "popüler" program bile ancak 5-6 puanla liste başı oluyor. Yani her yüz kişiden sadece 4'ü bile sizi izledi mi, Reyting Hazretleri'nin kılıcından kurtuldunuz demektir. Peki neden reytingler bu kadar düştü? Millet bu sıcakta televizyon izlemek yerine kendini dışarı atıyor da ondan. Şu sıralar kapı önlerinin, parkların, sahil gazinolarının reytingi, en iddialı programlardan bile yüksek... Televizyon izlemenin "işkence" haline geldiği şu günlerde ayağından zincirle ekrana bağlı biz televizyon yazarlarının hali nicedir, tahmin edersiniz. Vantilatör ve klimanın boyun tutulması, sinüzit ya da üst solunum yolları rahatsızlıkları olarak insana geri döndüğünü, bu nedenle saatlerce ekran başında olan bizler için "mesleki risk içerdiğini" de hesaplarsak, geriye bir tek seçenek kalıyor: Ayakların altına leğen koymak... Yok, yok, suyla ayakları ve vücudu serinletmek için değil. Boşanan ter, halıyı ıslatmasın diye... Peki yaz günü televizyon izlemenin yolu, yöntemi yok mu? Alternatifler arasında televizyonu balkona çıkarmak var. Eğer anten kablonuzun kısa kalması, balkonunuzun televizyon koyacak genişlikte olmaması, her gece koca televizyonu dışarı çıkartıp, sonra yeniden içeriye alma külfeti gibi sorunları aştıysanız, bu kez de başka bir problemle karşılaşmanız olası: Deşifre olmak!.. Diyelim ki borsada broker ya da bankada müdürsünüz. Akşam ne izlemeniz lazım? Tabii ki HT Bloomberg değil mi? New York Borsası kaçtan açılmış, Dow Jones endeksi ne durumda filan... Ama siz konu komşunun şaşkın bakışları eşliğinde balkonda "Çarkıfelek" ya da "Rüyanız Hayrolsun" izliyorsunuz. E çizildi mi şimdi caaanım karizma? Ya da siyasi tercihinizi belli etmemeye çalışan bir "orta yolcu" sunuz. Kasap muhafazakarsa ona göre davranıyor, kuru temizlemeci sosyal demokratsa onun nabzına göre şerbet veriyorsunuz. Ama gelin görün ki, akşam balkonda izlediğiniz ana haber bülteni "renginizi" ele veriyor. Haydi şimdi ayıklayın bakalım pirincin taşını... Gece yarısından sonra dijital platformda erotik yayınlar izleme alışkanlığı olanların haline ise hiç değinmeyeceğim... Peki odanın içinde televizyon izlerken serinlemenin bir yolu yok mu? Eğer şansınız varsa, izlediğiniz talk show programına Ömür Göksel ya da Selami Şahin konuktur da esprileriyle buz kesersiniz. Yok değilse, size "Buz Devri" ve "Dondurmam Gaymak" filmlerini, "Soğuk Savaş" belgeselini ve insanın kanını donduran felaket haberleriyle yüklü haber bültenlerini öneriyorum... Esintiniz bol olsun...