En küçük bir ekonomik daralmada en büyük darbeyi yiyen, "pamuk ipliğine bağlı" tekstil sektörünü diziler kurtaracağa benziyor. Zira artık pek çok kişi (özellikle de genç kızlar) dizilerdeki karakterlerin giyim kuşamını kendilerine rehber alıyorlar. Diziler artık "Acaba bu bölümde ne olacak?" diye değil, "Acaba bu bölümde ne giyecekler, ne takacaklar, ne kullanacaklar?" merakıyla izleniyor. Yapımcılar da bu "yeni cazibe merkezine" yatırım yapmaya başladılar. "Aşk-ı Memnu"nun yarattığı yeni moda ve trendler, artık her dizide bir "stil danışmanı" istihdam edilmesine yol açtı. Modacı ve stilistler şimdilerde bu yeni ekmek kapısının önünde kuyruk olmuş gibiler. Bu kervana son katılan yapım ise Kanal D'nin "Gossip Girl"den devşirme dizisi "Küçük Sırlar" oldu. Kızlar ve erkekler neredeyse her karede ayrı bir kostüm, değişik saç stili ve aksesuvarlarla görünüyorlar. Gençlik odalarında kullanılan mobilyalar, cep telefonları modelleri, bilgisayarları ve hatta kullandıkları süper lüks otomobillere varıncaya kadar "dokundukları" her şey moda olmaya aday. Bir dönem dünyada trendleri ve tüketim alışkanlıklarını yönlendiren "Sex And The City" gibi "Küçük Sırlar" da bizim ülkemizde özellikle gençlerin "moda kataloğu" olmak üzere...