Yemekteyiz programı yüzünden "Ellerine sağlık" lafını neredeyse unutacak hale geldik. Varsa yoksa, eleştiri, burun kıvırma, tersleme, aşağılama... Sanırım yakında "Allah tamamına erdirsin" ya da "Bir yastıkta kocasınlar inşallah" sözlerini de unutacağız. Nedeni, FOX'un "4 Düğün 1 Balayı" yarışması... Efendim, izleyenler biliyorlar, yarışmada 4 gelin, 4 farklı konseptteki düğünle dünya evine giriyor. Biri düğün yaparken, diğerleri o düğünü kıyasıya eleştiriyor. Amaç, haftanın sonunda ödül olarak verilecek balayı tatilini kazanabilmek... Diğer adayların iğneleyici bakışları ve sert eleştirileri eşliğinde yapıldığı için düğünlerin de tadı tuzu kalmıyor. Örneğin, damat sürpriz yapıp, balkabağından bir düğün arabası hazırlatmış. Ama diğer gelinler, arabanın bir kamyonet tarafından çekilmesine takmış. "Ay bu gelin arabası değil, gelin kamyonetiii!" Gelin altta kalır mı? Muhabbetin arasında sokuyor lafı: "Kıskananlar çatlasın!.." Biri "restoran düğünü" organize etmeye çalışıyor. Daha düğün başlamadan eleştiri bombardımanı geliyor: "Ay ne o öyle, restorana yemek yemeye gider gibi... İnsan kendini düğünde hissetmez ki o zaman?" Bir başkası tekne düğünü yapacak oluyor, bizim gelin adayları pistin ortasında açıyorlar ağızlarını, yumuyorlar gözlerini: "Bu ne böyle ya? Çok dalga var, insan rahat rahat oynayamıyor ki..." Damat Efkan, gelin Merve'yi imzadan sonra dudağından öpüyor. Bir gün sonra "Roman Düğünü" yapmaya hazırlanan gelin adayı batırıyor iğneyi: "Bizim maallede böyle şeyler olmaz be!.." Bir tek "mürüvvet eleştirme" programımız eksikti, sonunda ona da kavuştuk!.. Allah'tan şimdilik eleştiriler sadece düğün ile sınırlı. Ya "tüm geceyi" kapsasaydı?