Bir dönem "Makina"nın günah keçisiydi. Programda ne zaman bir aksaklık, eksiklik olsa, Okan Bayülgen onu stüdyoya çağırır, ceza olarak meşhur "popo dansı"nı yaptırırdı. Özgür'ün gördüğü ilgi günden güne arttıkça, iş Okan'ın da kontrolünden çıktı. Sempatik Özgür'e talep patlaması yaşanınca, o da ufak ufak "özgürlüğünü" ilan etmeye başladı. Önce programda kendine ait "köşeler" oluşturdu. Ardından da sanal alemin listelerinde bomba gibi patlayan "Senin Kafanı Kırarım Köpek" şarkısı geldi. Özgür'ü reklam dünyasının keşfetmesi de uzun sürmedi. Onu şimdilerde bir televizyon reklamında izliyoruz. O kısacık sürede onlarca role bürünerek, "oyunculuğunun" da hafife alınmaması gerektiğini gösteriyor sanki. Ben bir gençlik dizisi yapsam, oyuncu listemin başına Özgür Çakıt'ı yazardım. Bu da benden yapımcılara tüyo olsun!..