Kim derdi ki, Şansal Büyüka ile Erman Toroğlu'nun isimleri "Kurtlar Vadisi: Pusu" dizisinde geçecek diye... "Maraton"un yayından kaldırılmasının ardından sporseverlerin ekranda görmeyi özledikleri ikilinin kulakları, "Kurtlar Vadisi" nin son bölümünde çın çın çınlatıldı... Zaza Şeref, diğer örgüt liderleriyle beraber İskender'in toplantısına katıldı. Adamlardan biri, "Niye toplandık? Ne konuşacağız?" diye sorunca, Zaza işi dalgaya vurdu: "Şansal ile Erman'ın durumunu konuşacağız. Tövbe tövbe, ne konuşacağız kardeşim, tabii ki önemli memleket meselelerini." Zaza'nın sözlerinde kinaye sezdim. Sanki Erman- Şansal olayının önemli memleket meselelerinden daha çok konuşulup, tartışılıyor olmasına alttan alta öfke duyuyor gibiydi. Vadi'de bu hafta da İsrail ile krize neden olan "İsrail bayrağına kan sıçratılması" sahnesine gönderme vardı. Polat, el bombasıyla Müsteşar'ın toplantısını bastı. İçeride Amerikalı ve İsrailli ajanlar vardı. Polat, masanın üzerinde bulunan üç ülkenin bayraklarını odanın dışına çıkartırken, "Bayrakları alalım da, kanlarıyla kirletmesinler" dedi. Ardından siyahi ABD ajanının bacağına kurşunu sıktı, sonra da bombayı patlattı. Vadi, bu sahne ile sanırım şu mesajı vermek istedi: "Amacımız, ülkelerin bayraklarıyla ve milletlerin onurlarıyla oynamak değil. Bizim işimiz, Türkiye üzerinde at oynatan ajanlarla..."
