Dziler hakkında peşin hüküm vermeyi sevmem. Ama bazı yapımlar var ki, seyirci karşısına çıktıkları ilk dakikalarda bile istikballeri hakkında kesin fikir verebiliyorlar. atv'nin yeni dizisi "Aşk ve Ceza" da bu kategoriye girenlerden. Bence bu dizi tutacak. Hatta yeni bir ekran fenomenine dönüşecek. Oyunculuğuna çok inandığım Nurgül Yeşilçay, "Asmalı Konak"tan sonra nihayet ekranda "dişine göre" bir rol buldu. Gördüm ki "keyfini çıkara çıkara" oynuyor. Son derece yetenekli oyunculardan kurulu kadro da işin hakkını veriyor. Buna bir de Kudret Sabancı'nın yönetmenlik deneyimi ve yeteneği de eklenince, ortaya "sıkı" bir dizi çıkmış. Murat Yıldırım'ın oyunculuğu ise "duruluk" ile "sıradanlık ve monotonluk" arasında hassas bir çizgide geziniyor gibi. Mimiklerini ve vücut dilini, sahnenin gerektirdiği duygusal yoğunluğa adapte etmekte güclük çekiyormuş hissi uyandırıyor. Aslında reyting açısından "kurnazca" bir omurga oluşturulmuş. Ekranların en fazla ilgi gören dizilerinden adeta bir "kokteyl" yapılmış. Kuş uçuşu İstanbul gece görüntüleri, barmen kanka, teknede yaşam, baş kadın oyuncuya asılan patron, daha ilk bölümde yaşanan aşksız bir seks ve Kıraç tınıları... Bütün bunlar size neyi çağrıştırdı? Evet, "Binbir Gece" değil mi? Peki, Amerika'da öğrenim görüp, daha sonra kendini aşiretin başında bulan modern ağa size "Asmalı Konak"ı anımsatmadı mı? Senaryonun otantik dokusu içinde "Sıla"dan ve "Berdel" den izler bulmadınız mı? Belli ki senarist, ekranın en güzel kokan çiçeklerinin üzerine sırayla konmuş ve kalemine mürekkep yerine bu lezzetli özü doldurmuş. Bence izleyici bu balı bolca kaşıklayacak...