Behzat Uygur'un işi riskliydi. Dünyanın her tarafında banttan yayınlanan "Bak Şu Duvara" yarışmasını ilk kez "canlı sunma" cesaretini gösteriyordu. Peki elin adamı bu programı canlı yayınlamayı niye göze alamıyordu? Yanıtı basitti: Etaplar, yarışmacılar için fiziksel risk içeriyordu da ondan... Ben her hafta yarışmayı "yüreğim ağzımda" izlerken, ilk "sinyal" bu hafta geldi. Yarışan hanım mankenlerden biri, sırıkların ucunda eğilip bükülen topların üzerine atlarken düşüp, belini incitti. Zira bir toptan sekince, diğerine "bodoslama" bindirdi ve beli ters yönde eğilerek, zorlandı. Yarışmanın kalan bölümünü eli belinde tamamlayan kızcağız, eminim adaleleri soğuyunca daha büyük bir acı hissetmiştir. Yani diyeceğim o ki; Behzat ve Star TV, canlı yayın sevdasına çok büyük bir risk üstleniyor. Allah korusun!.. Aslında bu hafta Behzat'ın işi iki kat zorlaşmıştı. Zira mankenler arasındaki mücadelede erkekler takımına Arto kaptanlık ediyordu. Behzat bir yandan yarışmanın karmaşık trafiğini idare etmek, diğer yandan Arto'nun ağzından kaçırması muhtemel sözleri engelleyebilmek adına, yarışmanın havuzunu dolduracak kadar ter döktü. Neyse ki Arto'nun "Bu manken kızlar neden salak oluyor?" sözü dışında program zayiatsız atlatılabildi...