SALI akşamı önce Ece Vahapoğlu'nun son kitabı "Öteki"nin tanıtımına, ardından da Sabah'ın hafta sonu yayınlayacağı The New York Times ekinin lansmanına gittim. Ece'nin kitabını bir solukta okudum. Tesettürlü bir genç kız ile modern bir şehir kızının platonik aşkı gibi kritik bir konuyu irdeleme cesareti göstermişti Ece. Bunu yaparken de farklı dünyalar arasında köprü kurmaya, insanların ön yargılarını kırmaya uğraşmıştı titizlikle. Ama kitabın sonunun "havada" kalmasını yadırgamıştım. "Neden?" dedim Ece'ye. "Çünkü" dedi, "Kitabın ikincisi gelecek. Ayrıca filmi de yapılacak. Onun için ucunun açık bırakılması gerekiyordu..." Zekiceydi. Ama ticari kaygıların, edebi kaygıların önünde koşmasını yadırgadım. Çırağan'daki The New York Times gecesi ise tek kelime ile muhteşemdi. Bir kez daha bu gazetenin bir çalışanı olmaktan gurur duydum. Gecenin konuşmacıları son derece zarif ve mütevazıydı. Ben olsam, kürsüde "The New York Times'ı Sabah'ın eki yaptık. E daha ne olsun?" diye espri yapmaktan kaçınmazdım. Bu arada pazar günleri, The New York Times'ın yazarları ile rekabet etmek pek keyifli olacak doğrusu!... NOT: TV'deki Sabah-NYT reklamı müthiş. Emeği geçen herkesin eline sağlık.