Mizaha konu olanlardan her zaman hoşgörülü olmalarını bekleriz. Özellikle de siyasilerden... Ama kantarın topuzu kaçtığında, ortada gülünecek bir şey de kalmıyor ne yazık ki... Levent Kırca'nın ekrana yeniden siyasi ve toplumsal hicvi taşımasına geçen hafta bu sütunlarda övgü yağdırmıştım. Ama bu hafta özellikle Fatih Terim parodisinde bir "doz aşımı" yaşandığını gördüm. Evet, Fatih hocamız heyecanlıdır, coşkuludur, yüksek tansiyonlu ortamları sever. Ama öyle parodide anlatıldığı gibi soyunma odasında milli futbolcuları sıraya dizip tekme, tokat giriştiği vaki değildir. Spor sahalarından şiddeti ayıklamak için uğraş verdiğimiz şu günlerde temsili Terim'in, temsili Arda'yı "mizah için bile olsa" tokatlaması beni gülümsetmedi doğrusu...