Pana Film,
Kurtlar Vadisi: Pusu üzerinden, yakında çekimlerine başlanacak
Kurtlar Vadisi: Gladyo filminin
"seyirci altyapısını" hazırlıyor. Son haftalarda,
Ergenekon soruşturmasının
Gladyo'nun uzantısı olduğu iddiası üzerinde yoğunlaşan
Vadi'nin senaristleri, son bölümde ateşin altını iyice açtılar. Kitabevi görünümündeki
Gladyo'nun
İstanbul istihbarat merkezinin açığa çıkması, buradaki görevlilerin öldürülmesi ve
İskender Büyük'ün
Gladyo tarafından kullanıldığının anlaşılması, dizinin heyecanını ve gizemini arttırmıştı. Bu hafta
İhtiyarlar Meclisi'nin yaptığı toplantıda konuşulanlar ise dudak uçuklatacak cinstendi. Başkan,
Gladyo'nun
NATO'nun öz çocuğu olduğuna dikkat çekerek,
"Onu bünyeden tamamen çıkarıp atmak kolay değil. Ayrıca bunun bedeli vardır. Hükümet bu işte ne kadar kararlı olursa o kadar oy kaybeder. Bu oy kaybını da bir yere kadar göze alabilirler. Ama işin içinde kendi canları var" dedi. Bu sözler, gerçek siyasi arenada yankı bulacak kadar iddialıydı. Toplantıda seslendirilen
"Rus derin devleti, Türkiye'nin bölgede güçlü olmasını eli kolu bağlı izleyecek mi?" şeklindeki soruyu ise Başkan "
Tabii ki hayır. Terör örgütüne zaten hakimdir Rus gizli servisi. Şimdi daha büyük eylemler yaptıracak" diye yanıtladı. Umarım bu kez Vadi'nin kehaneti gerçekleşmez!.. Bu arada Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a suikast hazırlığında olan
Gladyo'nun eylemcilerinin barındığı iki hücre evi de
Polat ile
Memati tarafından basıldı ve
Türkiye'yi karıştırmaya hazırlanan eylemciler etkisiz hale getirildi. Dizinin reklam aralarında ise çekimine başlanacak
Kurtlar Vadisi: Gladyo filminin tanıtımları yer aldı.
İskender Büyük,
"Sizlere Gladyo'nun ikinci adamını anlatacağım" diyordu. Ekrana gelen sorular ise tüyler ürperticiydi:
"Cumhurbaşkanı Özal, Kerkük ve Musul'a girmeye hazırlandığı için mi zehirlenerek öldürüldü?" "Cem Ersever, Gladyo'nun hangi sırrına ulaştığı için ortadan kaldırıldı?" "ABD'den gelen talimatla darbe yapmaktan vazgeçen kim?" Bırrr!... Belli ki
Vadi'yi etkisi altına alan Gladyo rüzgarı kanımızı donduracak... Diğer taraftan bu haftaki bölümde yine iki tuhaflık gözüme takıldı.
Güllü Erhan'ın yerini cep telefonundan bulacak kadar
"uyanık" olan polisler, ev basmaya siren çalarak geldiler!... Aynı polisler, limanda ve sokakta yaklaşık 15 dakika çatışma yaşanmasına, hatta çatışmada ağır makineli tüfek kullanılmasına rağmen, bir türlü olay yerine intikal edemediler...