Bugün yine okur mektuplarını sizlerle paylaşacağım. Okurumuz
M.Senel,
Okan Bayülgen'in
NTV ekranlarında sunduğu
"Sade Vatandaş" programına ilginç bir eleştiri getirmiş: "Üniversitede bir hocamız anlatmıştı, yurt dışında katıldığı bir konferansta konuşmacı, önde oturan Uzakdoğulu bir katılımcıya nereli olduğunu sormuş, adam da 'Japonya' yanıtı vermiş. Konuşmacı 'Bulmacalarda hep çıkar, Japonya'da bir yanardağ ismi... Siz biliyor musunuz nedir?' demiş. Adam da 'Ben elektronik profesörüyüm, dağlardan pek anlamam' demiş. İnternette haber sitelerini dolaştığınızda alttaki okur yorumlarına bakarsanız, sevgili Türk halkımızın anlamadığı tek bir konunun bile olmadığını şaşırarak görürsünüz. Örneğin; tarih profesörü bir konuda çalışmalarını anlatıyor, altta okur yorumları profesöre taş çıkartıyor. Bu pratik hayatta da böyle. Örneğin evin elektrik tesisatında sorun olur, sade vatandaş hemen kendi sorununu kendi çözer. Musluk tamircisi, çatı tamircisi, terzi, kanalizasyoncu hepsi kendisidir benim ülkemin vatandaşının. Hayatta anlamadığı tek bir şey vardır, o da kendi mesleği. Yarım yamalak öğretmendir mesela, veya avukat, veya mühendis, veya mimar, veya simitçi, veya aşçı, veya çöpçü. Ekmek teknesi hariç her bir işi bilir T.C. sade vatandaşı. İşte bu açıdan bakınca Okan Bayülgen'in 'Sade Vatandaş' isimli programı hem ismi ile hem de halkı ile gayet müsemmadır. Çağırdığı her konuğun alanını konuğundan daha iyi bilen bir 'sade vatandaş' edasıyla konuşan Bayülgen, tahammül sınırlarımın çok üstünde kalıyor doğrusu..." (Okurumuza belli noktalarda katılıyorum. Ama insanlar, kendi alanları dışındaki konulara ilgi göstermezlerse nasıl "genel kültür" sahibi olabilirler ki? Ben, Okan Bayülgen'in genel kültürünün bu denli geniş yelpazeye sahip bir programı sunabilmek için hem "gerekli" hem de "yeterli" olduğuna inanıyorum.)