Müthiş bir ivme ile yola çıkan ama bir süre sonra uzun ve sıkıcı mimik sahneleri, kendini tekrar eden özensiz diyalogları ve giderek düşen temposu ile izleyicilerden olumsuz tepki almaya başlayan atv'nin Adanalı dizisini bu hafta çok daha 'derli toplu' gördüm. Belli ki yapımcıları ve senaristi de gelen eleştirilerden nasiplerini almışlar. İzleyicinin eleştiri ve taleplerine karşı duyarlılık göstermelerini takdirle karşıladım. Dizinin yeniden ivme kazanmasındaki en önemli etkenlerden biri de 'Lezzet Teyze' karakteri ile diziye ayrı bir lezzet katan genç ve yetenekli oyuncu Umut Oğuz'un muhteşem performansı. Bu çocuğa gerçekten de çok gülüyorum. Son bölümün bir başka farklı yönü de diziye 'müzikal' tadı veren şarkı sahneleriydi. Popüler parçaların sıklıkla kullanıldığı sahneler, seyircinin dikkatini iyice diziye odaklamış. Reyting detaylarına baktım, karaoke bölümü ile klipvari çekimler çok ilgi görmüş. (Eminim bu bölüm, karaoke gecesi düzenleyen gece kulüplerine talebi de patlatmıştır.) Demek oluyor ki, önümüzdeki haftalarda Adanalı'da daha fazla müzikal sahne bulacağız. Dizide bu hafta, Star'ın yarışması 'Giydir Bakalım'dan esintiler de vardı. Sofia, babası Başkomiser Yılmaz ile kapı komşusu İdil Müdür'ü kendi zevkine göre giydirmeye kalkınca ortaya gerçekten de komik görüntüler çıktı. Bu bölümdeki tek falso ise viyadükteki intihar sahneleriydi. Yavuz Başkonmiser, medyaya çatıp, "Bunları canlı yayınlamayın kardeşim. Milleti özendiriyorsunuz" dedi. Ama bir dakika sonra kendi kızı, parmaklıklara çıkıp, uzun süredir görmediği annesinin oraya gelmesini sağladı... Eee? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?