Fenni sünnetçi lafı artık tarih olmak üzere. Sünnet operasyonları şimdilerde kliniklerde yapıldığı için mahalle mahalle gezen fenni sünnetçiler eskisi gibi "iş alamaz" oldular. Erman Toroğlu pazar gecesi Lig TV'deki Maraton programında yardımcı hakemin orta çizgiyi nasıl kullanması gerektiğini anlatırken, ekran başındakilere "fenni sünnetçileri" hatırlattı. İşte o yorum: "Hocam bak seyirciler bilmezler belki. Her iki takımın da futbolcuları rakip sahaya geçti mi, hakem bu çizginin üzerinde (elindeki kağıdı çizgi yapıyor, işaret ve orta parmağını kağıdı ortalayacak biçimde bacak gibi açıyor) böyle iki bacağını açar. Tam sünnetlik pozisyonu alır. Sünnetçiler çocuğu kesmeden önce bacaklarını böyle ayırır ya... Sünnetçi kesti mi, düşecek parçada adamın ayaklarını görürsün. Sünnetlik parçayı düşürdüğü yer çizgidir işte..." Erman Hoca istim tutmuştu bir kere... Şansal Büyüka'nın ayağı frende, Maraton yokuş aşağı hızla gidiyordu. Hoca devam etti: "Zenginin diktiği, fakirin de... (Duraksıyor) Fakirin de yaptığı tutar hocam... Zengin ağaç dikiyor tutuyor, bina dikiyor satıyor. Bizim garip de ha bire çocuk yapıyor, ne yapsın?" Sıra haftaya damgasını vuran hakem hatalarına gelmişti. Erman Hoca yine aldı sazı eline. Şansal Büyüka "Bu düzenin değişmesi lâzım artık hocam" deyince, hoca bir kez daha patladı: "Düzen değişiyor da yıllardır... (Duraksayıp, yutkunuyor) Haydi D'li söylemeyeyim de... Üzülen değişmiyor diyeyim... RTÜK filan var şimdi... (Şansal Ağabey'in yüzü renk değiştiriyor, dudaklarının ısırıyor, sıktığı dişlerinin arasından "Aman hocam yapma, deme öyle" sözleri duyuluyor. Hoca coşmuş bir kere, dinlemiyor) Siyasette de böyle... Düzelteceğiz diye geliyorlar, düzeltiyorlar. Bize müstahaktır. Biz düzülmeye (Şansal Büyüka müdahale ediyor: "Düzeltilmeye hocam!") Pardon düzeltilmeye hazırız. Şöyle hafif yan dönüyoruz ve 'Haydi düzeltin' diyoruz..." Erman Hoca'nın "şişe dizdiği" isimlerde sıra Fenerbahçe - Kayserispor maçının hakemi Hakan Sivriservi'ye gelmişti. Hoca gürledi: "Hakemin soyadı Sivriservi... Peki servi nereye dikilir? Mezarlığa değil mi?" Bu kez Şansal Büyüka atik davrandı: "Hocam hakemin soyadıyla filan uğraşma ne olur" deyince, Erman Toroğlu söyleyeceklerini yutmak zorunda kaldı.