Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Turizm kafamızda patlamasın

YARALI Yürek'in ardından İki Yabancı dizisinin setine de şehir eşkıyaları baskın yaptı. Giderek "linç toplumu" haline dönüştüğümüzü ve işin en kötüsü de bunun artık "kanıksandığını" daha önce bu sütunlarda çokça yazdım. İş sonunda gelip, dizi setlerine kadar dayandı. Asıl şaşırdığım ve üzüldüğüm; yerli dizilerin, set kurdukları şehirleri, kasabaları, köyleri Türkiye'nin gündemine taşımalarına, o yerleri birer turizm cenneti haline getirmelerine rağmen, bazı kendini bilmezlerin bindikleri dalı kesmeye heveslenmeleri. İki Yabancı dizisine yapılan saldırının Ürgüp'te meydana gelmesi beni iki kat üzdü. Zira Asmalı Konak'tan sonra adeta çekim platosuna dönüşen bölge, Güneydoğu'daki saldırılardan yılıp, kaçan Yaralı Yürek ekibinin de "sığındığı" coğrafyaydı. Üstelik bölgedeki tüm mülki ve idari erkan da televizyon ekiplerinin işlerini kolaylaştırmak için olağanüstü çaba harcıyor, "yabancıları" bağırlarına basıyorlardı. Böyle bir yerde 30 eşkıyanın yaptığı eylem, her şeyden önce "kendi insanlarına" ihanetti. Bugüne kadar, bölgenin tanıtımına vesile olanlara yapılan saldırı, aslında bölge halkına refah kapılarını açacak turizmin beline vurulmuş balta idi. Tabii ki bir kaç kendini bilmezin şuursuz davranışı yüzünden insanlar Ürgüp'e gitmekten vazgeçecek değiller. Ama benim bölge halkından beklediğim, İki Yabancı'ya yapılan saldırıyı şiddetle kınamaları, bu eşkıyaları aralarında barındırmamaları ve İki Yabancı'nın gönlünü almaları... Zira kendimize yabancılaşmamanın yolu, yabancıyı "kendimiz" bilmekten geçiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA