YARIŞMA yapımcısına "Striptiz bir dans türü müdür?" diye soruyoruz. Yanıt hazır: "Bizimki bir şov programı!.." Gündüzlerin reyting kraliçesi, kantarın topuzunu kaçırdığı anlarda aynı bahaneye sığınıyor: "Bunları ciddiye almayın. Nihayetinde bizimki bir şov programı!.." Kurmaca aşk öykülerini programında reyting malzemesi yapan türkücü, "Unutmayın, biz şov yapıyoruz" diyor. Jüri üyesi "Bizim buradan sanatçı çıkarmaya niyetimiz yok. Amacımız şov programı yapmak" diye mazeret üretiyor. Memlekette yalanın, göz bağcılığının adı "şov" olmuş!.. Kendilerine yıllardır "sanatçı" diye saygı duyulan insanlar da televizyonu "kandırıkçılık aleti" olarak gördüğü sürece, kendi sermayelerinden yerler. Yalan aşklarıyla seyirciyi "oyalayıp", kısa vadede reyting süzmeyi hedefleyenler bir de bakmışlar ki, aşk şarkılarının bulunduğu CD'ler Unkapanı Plakçılar Çarşısı'nın raflarında tozlanmakta... Yalanı "şov", şovu "yalan" olarak görenler eğer "yalan olmak" istemiyorlarsa, bu yazıyı en başından bir daha okusunlar!