SEZONUN dizi trendi "toplumsal tartışma" üzerineydi. Aşk mı adalet mi, annelik güdüleri mi namus mu, töre mi sevda mı, taşıyıcılık mı gerçek annelik mi derken sezonun sonunu getirdik. Dizilerinin içine soru çengelleri asan yapımcılar, senaristler kazandı. Bizler bol bol tartışıp, dururken, yapımcılar ellerini ovuşturdu. Zira dizileri, televizyon sayfalarının dışına taşmış, gündem oluşturmuştu. Şimdi aynı yöntemi reklamcılar uyguluyor. Reklamları ne kadar "tartışmalı" bir içerik taşırsa, etkisi ve gündemde kalma süresi o kadar fazla oluyor. Örnek mi? Kenan Doğulu'nun magazin muhabirlerini "enayi" yerine koyduğu reklam. Mücevher firmasının anne sevgisini "Şu kadarcık pırlantaya" tahvil ettiği kampanya ya da Aysun Kayacı'nın öpüştüğü kola reklamı gibi... Belli ki reklamı ne kadar "tartışılacak" kıvamda yaparsanız, kampanyanız o denli başarıya ulaşıyor. Buyurun işte, biz de tuzağa düşüp, iki paragraf boyunca reklamın reklamını yapmadık mı?