Kurtlar Vadisi: Terör dizisiyle ilgili tavrım, ilk günden bu yana son derece netti ve hiç değişmedi. Son olarak bu sütunlarda diziyle ilgili yazdığım yazıyı şöyle noktalamıştım: "Ben de milliyetçiyim. Vatanını milletini seven, Atatürk ilkelerine bağlı herkes gibi. Ama bu halis duyguların reytinge tahvil edilerek, hassas coğrafyamızda yeni kraterler açmasına da karşıyım. Show TV yöneticileri ile Pana Film'in sorumlularının bu hassasiyeti göz ardı etmeyeceklerini umut ediyorum. Ben 'Asla yayınlanmasın' demiyorum. Ama mutlaka sağduyu süzgecinden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum." Dizi RTÜK dayatmasıyla yayından kaldırıldı. Yani yayıncı ve yapımcının inisiyatifi dışında gerçekleşen fiili bir durum yaratıldı. Ve bence hiç de doğru olmadı. Neydi Kurtlar Vadisi: Terör dizisinin sakıncası? Ülkeyi bölecek, kamplara ayıracak, kutuplaştıracak marjinal siyasi oluşumlara zemin hazırlaması, yıkıcı milliyetçiliği özendirmesi, eli silahlı gençlerin sayısını arttırması v.s... Peki şimdi ne oldu? Yeni iki kamp oluştu. Sadece şiddeti özendirdiği için Kurtlar Vadisi'ne karşı olanlar bile "vatan haini" ilan edildi. Kurtlar Vadisi: Terör dizisini savunanlar "gerçek milliyetçi", evladının, eli silahlı Polat Alemdar olmasını istemeyenler "PKK uşağı" oluverdi... Memlekette zaten yeterince kamplaşma varken, bu ülkeyi bölmek isteyenlerin ağzını sulandıracak "yeni bir cephe" açılıverdi. Tabii ki bir dizinin "sansür edilmesinin" savunulacak tarafı yok. Ama ülkenin içinde bulunduğu hassas günleri ve toplum üzerinde yaratacağı etkiyi göz ardı ederek, safiyane milli duyguları böylesine tehlikeli bir ortamda reytinge tahvil etmenin de anlamı yok. Dizinin yayınlanmasının da yayınlanmamasının da toplumda yarattığı tahribata, cepheleşmeye baktığımızda ne denli hassas bir bıçak sırtı denge üzerinde at koşturulduğu ortaya çıkıyor. Peki bunca kavga gürültüye ihtiyacımız var mıydı? Bence kesinlikle yoktu. Dizi keşke bu toplumsal kaygıların süzgecinden geçirilerek yayınına devam edebilseydi. Ya da daha proje safhasında "kördüğüm" öngörülebilseydi de vazgeçilseydi. Bugünkü manzaranın, topluma dizinin yayınlanmasından daha büyük zarar verdiğini gözlemliyorum. Zira gerçeğin yerini hızla "dedikodu" alıyor. Sokaktaki vatandaş, birbirinin kulağına olur olmaz şeyler fısıldıyor: "Dizinin yayınlanmasını hükümet istememiş. Çünkü seçim öncesinde MHP oylarının artmasına hizmet edeceğini düşünüyorlarmış..." "Kardeşim Amerika bu dizinin yayınlanmasına izin verir mi? Kestiler işte önünü..." "Benim duyduğuma göre Genelkurmay devreye girmiş. Silahlı Kuvvetler'in işini, üç beş çapulcuya ihale etmelerine bozulmuşlar..." Haydi buyurun bakalım. Taşı ayıklanacak tonlarca pirinç önümüzde duruyor... Ve en önemli gerçek: Pana Film, trilyonlar harcasa, şimdiden gişe rekortmeni olacağını kolaylıkla iddia edebileceğim Kurtlar Vadisi: Terör filmi için bu denli başarılı bir "promosyon çalışması" yapamazdı. Film sonrası DVD satışları ise cabası... Bence firmanın RTÜK'e şükran borçlu olması lazım!..