Cola Turka reklamında bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken minik kız bakkala gidiyor, kapakları verip, tabak alıyor. Sonra diğer evdeki yaşlı teyzeyi alıp, sofraya getiriyor. Ama her ne hikmetse ikisi de ıslanmıyor! Herhalde üç kapak karşılığında hem tabak kazanıyor, hem de "su geçirmez" oluyorsunuz!

NE DEMİŞ?
"18'lik çıtırlara taş çıkartırsınız bence. Çok güzelsiniz. Nazar değmesin, poponuzu kaşıyın!.." (Şans Kapısı yarışmasına telefon bağlantısıyla katılan yarışmacının Seda Sayan'a iltifatı)

GAF KÜRSÜSÜ
Geçen yılki Gülben Ergen- Hülya Avşar tartışması atv Haber'de yeniden gündeme gelince fark ettik. Meğer atlamışız. Bakın Gülben Ergen ne demiş? "Şakayla karışık Ayhan Alışık sataşmalar olur tabii..." (Sanırım Gülben, Sadri Alışık ile Ayhan Işık'ı miks yapmış!)

BİZİM DECODER
Eski gemilerin "jilet yapıldığı" yaygın bir inanıştır. Karaya vurup, kurtarılamayan pek çok gemi için "Artık jiletlik oldu" denir. Oysa hurda gemilerden yalnızca jilet değil, yapımında çelik kullanılan pek çok ürün için yararlanılıyor. National Geographic kanalındaki "Ölümü Aldatanlar" belgeselinde dünyanın en büyük gemi söküm alanı olan Hindistan'daki Alang tersaneleri tanıtıldı. Koca koca gemiler önce karaya oturtuluyordu. Bazı kaptanlar gemilerini karaya oturturken, gözyaşlarına hakim olamıyordu. Ama olayın dramatik yönü bununla sınırlı değildi. Çünkü gemi söküm alanındaki çalışma koşulları son derece ilkeldi. Ayda 45-60 dolar kazanabilen işçiler, hurdalardan yaptıkları barakalarda su ve kanalizasyon sistemi olmadan yaşamak zorundaydılar. Bölgede salgın hastalıklar kol geziyordu. Çalıştıkları alanda ise hiçbir güvenlik önlemi yoktu. Her an tonlarca ağırlığındaki çelik blokların altında kalma riskleri vardı. Üstelik dünyada insanlarla teması yasaklanmış olan asbest ve ECB gibi zehirli maddelere dokunmak, tozlarını solumak zorunda kalıyorlardı. Ve bilanço: Alang'da her yıl ortalama 400 işçi yaşamını yitiriyordu. Her gün ortalama bir insanın yaşamını yitirdiği Alang, yalnızca gemilerin mezarı değildi...