ŞOV dünyasında takdire değer işlere, görüşlere ve sözlere rastlamak giderek zorlaşıyor. Durum böyle olunca "Yakından Kumanda" da sadece yanlışları eleştiren, çatık kaşlı bir köşe olup çıkma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle iyiye, doğruya, güzele rastladıkça alıp, hemen bu köşeye taşıyorum. Tıpkı Alişan'ın "dürüst" açıklamasında olduğu gibi... Ne dedi Alişan bir magazin programının mikrofonuna? "Benim albümüm 150 binin altında sattı. Bugüne kadar hiç böylesine az satmamıştım. Demek ki bu benim başarısızlığım..." Biz bugüne kadar satış rakamlarını hep gerçeğinin 5 misli söyleyen sanatçılara alışmıştık. Kulağımız, albüm satmayınca, "Yeterince klip çekilmedi, masraftan kaçtılar" diyenlere, kendinden başka herkesi suçlu gösterenlere öyle alıştı ki, Alişan'ın bu dürüstlüğünü yadırgadık. Helal olsun sana Alişan. Delikanlılığın kitabını asıl şimdi yazdın! Hazır söz albümlerden açılmışken, bir tebrik de Mine Çayıroğlu'na... Biz onu sadece oyuncu bilirdik, meğer müzik konusunda da yetenekliymiş. İlk albümü "Zümrüt Gibi"yi dinleyince ister istemez "Bugüne kadar nerelerdeydin?" dedim. Sesi biraz Zuhal Olcay, azıcık Emel Müftüoğlu ve çokça Demet Sağıroğlu karışımı. Ama taklit değil, "özel" bir kokteyl gibi. Mete Özgencil'in şarkıları özenle seçilmiş. Klibi sade ama etkileyici. Sağlam oyunculuk eğitiminin yardımıyla, sesini, mimik ve bakışlarıyla da desteklemeyi biliyor. Umarım, Mine'nin bu cesur girişimi, sözde sanatçı enflasyonu arasında kaybolup gitmez...