TELEVİZYON kanalları 600 milyon dolarlık reklam pastasından en kalın dilimi kapabilmek için bıçaklarını bileyedursun, ekranlarda müthiş bir program enflasyonu yaşanıyor. Televizyon izleyicisi ise 80 küsur dizi, bir o kadar film, yarışma ve program arasında seçim yapmakta zorlanıyor. Çetin reyting savaşı nedeniyle televizyon kanalları, rakibin en iddialı yapımının karşısına kendi en güçlü silahını yerleştiriyor. Bu durumda televizyon izleyicisi istemeden de olsa tercih kullanmak durumunda bırakılıyor. İzleyici, bir programı seyrederken, aklı izleyemediği diğerinde kalıyor. Bu yıl prototiplerin tıka basa dolu olması nedeniyle tekrarlar için de yer açılamıyor. Bu durumda izleyiciler sevdikleri dizileri kaçırdıklarıyla kalıyorlar.
SOPHIE'NİN SEÇİMİ GİBİ!
Örneğin pazartesi gecesini ele alalım. İşte televizyon seyircisi için "Sophie'nin Seçimi" kadar zor tercihler: atv'de "Kurşun Yarası", Show TV'de "Ekmek Teknesi", Kanal D'de "Haziran Gecesi" var. Hepsi de 20.30 sularında başlıyor. 22.30'da atv'deki "Bir İstanbul Masalı" nı izleyenler, bu kez Kanal D'deki "Çemberimde Gül Oya"yı feda etmek zorunda kalıyorlar. (Ya da tam tersi) Aynı saatlerde yabancı sinema tutkunları Star TV ve TRT-1'in karşılıklı yayına koydukları iki seçme filmin arasında kalıyorlar. Çarşamba ve Perşembe geceleri bunca programa bir de Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası maçları ekleniyor. Kaçınılmaz olarak pek çok evde "hır" çıkıyor.
TV SATIŞLARI PATLAYACAK
Bu sezon kanalların reklam pastasından hangi kalınlıkta dilim kapacağı bilinmez. Ama gerçek olan şu ki, kazanan kahverengi eşyacılar olacak. Zira millet dişinden, tırnağından arttırıp, evine ikinci, hatta üçüncü televizyonu alacak!..