Yeni TRT yönetiminin işi çok zor. Bir yandan "kamu yararına yayın yapma" zorunluluğu, diğer yandan büyük kanalların pençeleri arasında duran reyting ve reklam pastasından en kalın dilimi kapma arzusu... İşte bu çetin yol ayrımına doğru hızla ilerleyen TRT, yeni yayın dönemi programlarını önceki gece Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda sade ama devlet ciddiyetinin ön planda tutulduğu vakur bir organizasyonla tanıttı. Önce TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası'nın konseri, ardından TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz'ün konuşması, tanıtım gösterisi ve fuayede kokteylle devam eden gece, diğer kanalların tanıtım organizasyonlarının yanında, "Orduevleri'ndeki Zafer Bayramı resepsiyonları kadar" ciddi kaldı. Genel Müdür Demiröz de yaptığı konuşmada TRT için kamu yararının en öncelikli konu olduğunun altını çizerek, sırf reyting uğruna TRT'nin ilkelerinden taviz verilmeyeceğinin altını çizdi. Bu yıl beni en çok TRT-2 umutlandırıyor. "Kültür ve Sanat Kanalı" olarak yeniden yapılandırılan TRT 2'nin önündeki tek engel, kanun hükmü gereği aynı zamanda bir haber kanalı olma zorunluluğu... Eğer kanunda değişiklik yapılır ve TRT-4 başlı başına bir haber kanalı olarak düzenlenirse, bu kamburu üzerinden atan TRT-2 gerçek görevini yerine getirmiş olacak.

İDDİALI YAPIMLAR
TRT-1'de bu yıl birbirinden iddialı yerli ve yabancı diziler var. Yerli diziler arasında Sular Durulmuyor, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Bizim Evin Halleri, Dönme Dolap, Büyük Umutlar, Ayva Sarı Nar Kırmızı ve Aşk Mahkumu son derece iddialı. Alaturka Şarkı Yarışması, Kubat'la Anadolu'nun Sesi, Yorumsuz, Türkuaz, Çalsın Davullar, Kalplerden Dudaklara ve Beşe Beş gibi müzik-eğlence programları da alternatif arayanları TRT ekranlarına bağlayacak gibi görünüyor. Sinerji, Gazeteci, Haberci, Sınırlar Arasında, Kırılma Noktası gibi haber programları da kuruma büyük prestij sağlayacağa benziyor.