Yahu şu Trabzon'un Kiev maçını hatırladıkça sinirleniyorum. Orada maç ayağına gelmiş. Acıma, yapsana 4-1 filan... Hani hastayı yatağında demişler... Kalkmayacak ayağa..." (Erman Toroğlu'nun "Maraton"daki sözleri)
NE DEMİŞ?
"Ben Star'da 'Kazanmalı' adlı yarışmayı sunacağım. Zekeriya Beyaz da TGRT'de 'Çarkıfelek'i sunacak. Artık herkes her işi yapıyor nasıl olsa!.." (Mehmet Ali Erbil'in Star TV'nin tanıtım gecesindeki sözleri)
GAF KÜRSÜSÜ
Pazartesi günü TGRT'deki "Serap Ezgü Sizin Sesiniz" programında telefonla bağlanan bir izleyici şöyle dedi: "Artık 22. yüzyıldayız, bunlardan vazgeçelim!.."
BİZİM DECODER
Gün geçmiyor ki, terör olayları masum sivillerin canını almasın. Dün de yine Bağdat'taki patlamalarda 50'ye yakın sivil yaşamını yitirdi. Belgesel kanalları da global terörizmin giderek daha büyük bir tehlike haline gelmesi nedeniyle sık sık bu konuyu işleyen yapımları ekrana getirmeye başladılar. Discovery Channel'daki "Madrid'de Katliam" adlı belgesel ise 11 Mart 2004'de İspanya'nın başkentindeki üç ayrı trene konulan bombaların patlaması sonucu 200 kişinin ölümüne bin 800 kişinin yaralanmasına neden olan terör olayını işliyordu. Hükümetin istifasıyla sonuçlanan olayda teröristlerin hedefleri ve eylemin etkileri tüm detaylarıyla ekrana taşındı. Ancak en etkileyici olanı, terör mağdurları ile yapılan röportajlardı. Yaralıların vücutlarındaki fiziki hasar kısmen onarılabilmişti. Ama ruhları, tedavisi mümkün olmayan derin yaralar almıştı. Yakınlarını bu saldırıda yitirenlerin "Neden?" diye soran şaşkın ve çaresiz bakışları ise kolay kolay unutulmayacak cinstendi. Ben bu belgeseli izlerken, İstanbul'daki bombalama olaylarından etkilenen binlerce ailenin akıbetini merak ettim. Acaba bir belgeselci, halen süren bu insanlık dramının izlerini süremez mi?