Kim derdi ki bir Cumhurbaşkanı kızı, genç bir oyuncu-şarkıcının çoraplarını çitileyecek diye?.. Oldu. Hem de kameraların, objektiflerin önünde... Ama bu görüntü atv'nin özet yayınına yansımadı. Kim bilir, belki de "ilk gün" heyecanından, acemiliğindendir. Ama unutulmamalı ki, bu yarışma sadece "bu görüntüler" için izlenecek. "Ünlüler Çiftliği"nin amacı halkın gözünde "ulaşılmaz" olarak görülen ünlü insanların da hepimiz gibi etten-kemikten yaratıldığını göstermek. Onları kabuklarından, zırhlarından soyup, "katıksız insan halleriyle" ekrana taşımak. Yani bir başka deyişle mitolojideki ölümsüz tanrıları, Olympos Dağı'ndan indirip, ölümlülerin arasına katmak... Amaç daha ilk günden gerçekleşti. Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kızı Zeynep Özal, patikada bavulunu sürükledi, Seren Serengil'in çoraplarını yıkadı. Karizmatik jön Hakan Ural güğümle çeşmeden su taşıdı. Harun Kolçak ile Ercan Akışık inekten süt sağdı. Yasemin Kozanoğlu tencere ovdu, Seda Üren yerleri sildi. Durun, bakın daha neler olacak. Karizmalar reset'lenecek, bazen Kaf Dağı'ndaki burunlar deniz seviyesine inecek, bazen de soğuk, itici gibi görünen ünlülerin aslında ne kadar sıcak, neşeli ve insancıl oldukları ortaya çıkacak.
HEPSİ ÇIRILÇIPLAK!
"Ünlüler Çiftliği" aslında her gün yeni bir hasat verecek. Gün gelecek bahçesinde tomurcuk tomurcuk "insan" uç verecek, gün gelecek ağılında "kibir" sağılacak. Ünlüler, hiçbir magazin dergisinde göremeyeceğiniz kadar "çıplak" kalacak!..