Yıllardır olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için çırpınıp duruyoruz ama halkaları bir türlü boynumuza geçiremiyoruz. Uluslararası Olimpiyat Komitesi kimi zaman trafik sıkışıklığını, kimi zaman da terörü bahane göstererek, bizi değerlendirme dışına itiyor. Ama bence asıl neden, bizim olimpik sporlara ilgisizliğimiz. Bunu nereden çıkardığıma gelince: Pazartesi gecesi 5 bin metredeki altın madalya umudumuz Elvan Abeylegesse piste çıkıyor. TRT-1 ve TRT-3 ortak yayınla bu yarışı canlı veriyor. Ertesi gün reyting listesine göz atıyorum. Total grubunda yarışın yer aldığı "Stüdyo Olimpik" programı 4.10 izlenme oranı ve 12.10 izlenme payıyla 10'uncu olmuş. Yani bir başka deyişle Türk halkının sadece yüzde 4.10' Elvan'ın ne yapacağını merak edip, ekran başına geçmiş. O anda açık olan televizyonlarda ise sadece yüzde 12.10'luk bir izleyici grubu, tercihini Elvan'ın yarışı için kullanmış. Peki Türk televizyon izleyicisi o anda ne izlemiş? Mucizeleri, şehir efsanelerini, masalları anlatan Kalp Gözü ile Sırlar Dünyası'nı... Demek ki Olimpiyatlar İstanbul'da yapılsa, Elvan altın madalya için piste çıksa, tribünler boş kalacak. Siz bir de hokey, eskrim, kule atlama gibi hiçbir iddiamız olmayan dallarda tribünleri hayal edin... Ee, öyleyse bize olimpiyatları niye versinler?