Nerede Can Dündar, Coşkun Aral, Beyza Güdücü, Nebil Özgentürk, Tayfun Taliboğlu?.. Nerede o güzelim belgeselleri yaratanlar? Büyük televizyonlar artık tamamen "eğlencelik" haline geldi. Habercilik, yorumculuk, belgecilik üvey evlat muamelesi görmeye başladı. Varsa yoksa dizi, film, yarışma, şov... Söyleyin siz de benim gibi "Sarı Zeybek"i, "Haberci"yi, "Nar-ı Beyza" yı, "Bir Yudum İnsan"ı, "Bam Teli" ni özlemiyor musunuz? Belgesel, sadece Discovery'nin, History Channel'ın tekeline niye bırakılsın? Daha Kız Kumu'nu görmeden, Miami'yi her bir kum taneciğine kadar niye ezberleyeyim? Dumlupınar dururken, Kursk'un batış öyküsünü niye hatmedeyim? Belgesel izlemek neden sadece birkaç haber kanalı izleyicisi için "lüks ve ayrıcalık" haline gelsin?
YA PARA BULAMAYAN?
Bir zamanlar dere tepe düz gidip, haber ve görüntü toplayan, derledikleriyle bir yandan dünyayı küçültüp, bir yandan ufkumuzu genişleten belgeselciler şimdi bir kenara itilivermiş. Bazıları özel şirketlerin yıldönümü belgeselleriyle ayakta kalmaya çalışıyor. İçlerinde eşya taksitlerini ödeyemeyip, icralık olanlar bile var. Koltuklarının altında program projesiyle televizyon kanallarına geliyorlar. Ama artık "belge" değil "para" konuşuyor. Zira belgesel için artık büyük televizyon kanalları hem sponsor istiyor, hem de programı yayınlatmak için bölüm başına para... İçlerinde "yağlı kuyruk" bulup, sponsoruna para ödetebilenler kendilerine kanallardan süre kiralayabiliyor. Peki ya parası olmayan, bulamayan belgeselci ne yapsın? Ben eski belgeselleri özledim. Belgeselcileri de...