"Ayrılıklar da sevdaya dahil," diyor şair. Gerçekten de sevebilmenin önemli bir parçası da ayrılabilmeyi bilmektir. Bağlılıkları terk etmek zordur, ama bağımlılıklardan kopmak çok daha zordur. "Kendisinden ayrılan eşini, sevgilisini sokak ortasında öldürdü," ya da "Sevgilisi terk eden genç kendini öldürdü." Gazetelerin üçüncü sayfalarında bu tarzda ne kadar çok haber olduğunun farkında mısınız? Şöyle bir okuyup geçtiğimiz, "Vah vah," dediğimiz, cani diye kızgınlık gösterdiğimiz ama en kötüsü artık kanıksadığımız haberler. Doğduğumuz zaman sağlıklı olabilmemiz için annemizle 'bağlanma' gerçekleştirmemiz gerekir. Onun duygularını yansıtır, adeta onunla var oluruz. Sonra ruhsal gelişimimiz için yine bebeklikte tamamlamamız gereken süreç ayrışma ve bireyselleşmedir. Eğer bunu başaramazsak gelişimimiz sağlıklı olmaz.
AYRILIK KAYGISI
İşte daha yaşamın başında sağlıklı ayrılmayı, sevgiyle bağımlı olmak arasındaki farkı beceremezsek birey olamamayı öğretiyor yaşam. Daha sonra yaşam da uygulayabilelim diye, ayrılmanın hayatın gerekli bir parçası olduğunu bilelim diye. Altı aylıktan itibaren başlar ayrılık kaygımız. Annemizi ararız devamlı. Oyun oynarken, yemek yerken bir yandan onu kontrol ederiz, "Kayboluyor mu?" diye. Ama üç yaşından itibaren ayrılık kaygısının azalarak kaybolması gerekir. Kaybolmamışsa başta okula gidememek olmak üzere, yaşamımız etkileyen bir tehlike haline gelir.
KAYGI ARTINCA, FİZİKSEL REAKSİYON BAŞLAR
Erişkin dönemde baş edilmesi gereken iki tür ayrılık çıkar önümüze. Biri kısa ve mekansal ayrılıklardır. Birinden biri gitmek zorundadır. Araya zaman ve mesafe girmesi gerekir. Ama bilirsiniz ki ayrıldığınız kişi oradadır. Döndüğünüzde yine orada olacaktır. Buna rağmen kaygılanırsınız bazen. Hani kalana ya da size kötü bir şey olacakmış hissi gelir, bir daha görüşemeyeceğinizi düşünürsünüz. Eğer bu duygunuz kısa sürerse, biraz hüzünle devam edersiniz. Ama uzarsa, işte yeniden ayrılık kaygısı başlamıştır. Yaşınız kaç olursa olsun tedavi zamanı gelmiş demektir. Erişkin dönemde bu kaygı, bazen panik bozukluğu bazen de depresyon göstergesi olabilir çünkü. Kalp çarpıntısı, terleme, karın ağrısı, bulantı, kızarma size hastalandığınız görüntüsünü verir. Ama genellikle akla kalp hastalığı gibi fiziksel rahatsızlıklar gelir. Oysa bunların hepsi sadece ayrılığın katlanılamayan acısını gösterebilir.