Şair Özdemir Asaf'ın şiir çevirilerini okuyorum.
Güzel adam, sıkı şair Özdemir Asaf, bu dünyadan göçeli tam 31 yıl olmuş bu arada. Herhalde anılmak istedi. Şiiri en iyi çevirenin yine bir şair olabileceğini anladım çevirileri okuyunca.
Hepsi yalın ve şiirin iç sesini yakalamış güzelim Türkçe'de.
***
Nietzsche büyük bir filozofdu; ama şiir de yazıyordu.
Birkaç küçük şiiri dışında, şiirlerini hiç okumamıştım şimdiye dek.
Özdemir Asaf, Nietzsche'den şiirler çevirmiş. Şiirinde de felsefe var.
Mesela 'Dünya Bilgisi' adlı küçük şiiri şöyle:
***
"Ne düzlükte kalınız.
Ne de çok yükseğe çıkınız.
Dünyaya en güzel bakış
Yarı-eğik bakıştır yalnızca."
***
Nietzsche, hep "Amorfa ti" yani "yazgıyı sev" diye seslenmişti insanlığa. Anlatmak istediği belki; insana kendi yazgısını değiştirmesinin mümkün olmadığıydı. Ama 'yazgıyı sev' diyerek, onu kabullenip, sahiplenme özgürlüğü tanıyordu insana. Mesela "Çıkmak" adlı iki dizelik şiiri şöyle:
"Yokuşu nasıl çıkmalı?...
Çıkmana bak ve bunu hiç düşünme."
***
Baktım Nietzsche'nin şiirleri arasında, hiç aşk şiiri yoktu. "Kadın ve Erkek" başlıklı şiiri hariç. Bu şiirde de, Nietzsche kadın ile erkek arasındaki farkı, iki dizeyle özetlemiş hemen:
"Kalbin hangi kadın için çarpıyorsa onu kaçır."
Bir erkek işte böyle düşünür; kadın ise almaz, çalar o.
***
Bir de en çok "Mutluluğum" adlı şiirini sevdim Nietzsche'nin:
"Aramaktan yorulunca
Öğrendim bulmasını
İlk rüzgar bana karşı çıkınca
Öğrendim tüm rüzgarları yelken yapmasını."
***
İlginçtir Nietzsche dışında, mesela
Eskimo şiirleri de çevirmiş Asaf. (Sanıyorum Fransızca'dan). Sanki Eskimolar, hiç şiir yazamazlarmış, belki de karlar içinde bir şiir gibi yaşadıklarından, diye düşünebiliyor insan ilk bakışta. Öyle değilmiş ama, çünkü çok sayıda Eskimo şiiri okudum Asaf'ın çevirdiği. Elbette şiirler, insanın yaşadığı yere nasıl benzediğini de yansıtıyor.
İşte biri:
"Beyaz bir balina zıpkınladım!
Kocaman bir beyaz balina!
Bu akşam bütün lengerler dolacak!
Bu akşam bütün mideler dolacak.
Ve herkes beni büyük bir avcı diye övecek!"
***
Bir de Türk sanat müziğimizin
"Sevemez kimse seni, benim sevdiğim kadar" diye başlayan hicaz makamındaki ünlü şarkısının sözleriyle, büyük Fransız şairi
Paul Eluard'ın bir şiirinin sözlerinin söylem benzerliği, doğrusu şaşırttı beni:
"Kimseler bilemez beni
Senin beni bildiğin kadar"
Neyse,
şaşırtan şiir olsun yeter ki hep insanı...