Cumhuriyet gazetesi ve Paralel örgüt işbirliğini adeta faş eden son yazıma gelen tepkilerin tamamı insana "Hayret bişi" dedirten türden yorumlardan oluşuyordu. Paralel örgüt sempatizanlarının yazıya tepki göstermesini doğal kabul ediyorum. Zira ne de olsa o yazının ana fikri "Yıllar yıllar önce toplumdaki, devlet nezdindeki algısı masumane niyetlerle bir araya gelmiş dindarlar topluluğu olarak bilinen Fetullah Gülen Örgütü'nü ilk yazan... İlk deşifre eden... Bu örgütle alakalı devletin istihbarat kuruluşlarını ilk uyaran Kemalistlerin, ulusalcıların ve sosyal demokratların elinden düşürmediği Cumhuriyet artık bu örgütün kuşatması altında!" şeklindeydi.
Buna şaşmıyorum ama daha düne kadar bu örgütü, "ihanet çetesi, CIA, MOSSAD taşeronu pis Fetocular" biçiminde dilinden düşürmeyen Cumhuriyet'in asıl sahiplerinin yazdıklarıma kızgınlığını, öfkesini anlayamıyorum. Sanki, Can Dündar ve Cumhuriyet'i gerçekten bağımsız, özgün ve tamamen objektif habercilik anlayışından hareketle yayın yapıyormuş da... Ben de bu olağanüstü ilkeli gazeteciliği alıp yerden yere çalmışım!
Bir kere herkes şunu kafasına kazısın! Cumhuriyet'in ve Can Dündar'ın MİT TIR'ları ile ilgili yaptığı haber gazetecilik başarısı falan değil! Bunun iki nedeni var: Birincisi haber çalıntı! Bu haber, o fotoğraflar zaten tam 16 ay evvel Aydınlık gazetesince yayımlanmış ve hatta Aydınlık o haber yüzünden de mahkemelik olmuş. Buna itiraz edecek tek bir gazeteci varsa beri gelsin... Cumhuriyet'in o MİT TIR'ları haberini "Türkiye'de bir ilk! İşte dünya gündemini sarsacak fotoğraflar!" anonsuyla sunması tam bir gazetecilik kepazeliğidir! Rezilliğidir! Cumhuriyet gibi köklü bir gazeteye böylesi bir adi hırsızlık hiç yakışmadı bu böyle biline.
Diğer konu ise daha vahim. Bakın büyük bir samimiyetle söylüyorum. Eğer o haber çalıntı olmasaydı ve haberin Pensilvanya merkezli örgütün amaçlarına hizmet eden bir operasyon niyeti taşıdığını bilmeseydim gerçekten hem Cumhuriyet'e, hem de Can Dündar'a alkış tutup, herkesten önce ben sahiplenirdim. Çünkü o fotoğrafları ele geçirmek büyük bir habercilik ama özünde yatan ise büyük bir alçaklık!
Pensilvanya merkezli Fetullah Gülen Örgütü Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi davalar üzerinden kurdukları kumpaslarla alıp alıp zindanlara tıktıkları insanlara, Cumhuriyet'i kullanarak inanılmaz bir algı operasyonu çekiyor ve kusura bakmasınlar Cumhuriyet okurları da sazan gibi oltaya geliyor! Bu kitlelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar nefretine diyecek sözüm yok. Ama 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' ilkesizliğine de göz yumacak halim yok!
Bana başka konularda kızabilirler ama Cumhuriyet ve Gülen Örgütü arasındaki bağın nasıl olduğunu somut verisiyle ortaya koyduğum bir önceki yazıma sadece saygı duymalılar! Ve dahası Pensilvanya'nın altın çocuğu Can Dündar'a dönüp "Arkadaş tamam. İyi iş çıkarıyorsun geldin geleli bu gazeteye de... Hakikaten sen 3 Aralık 2013 günü kaleme aldığı yazıda nasıl bildin 15 gün sonra Amerika'nın rüzgârı Pensilvanya'dan yana estireceğini ve Türkiye'de tarihin değiştirilmeye çalışılacağını... Üfürükçü müsün, müneccim misin? Sen ayaksın Can?" demeliler.