Doğan Medya Grubu onursal başkanı Aydın Doğan önceki gün grubunun toplantısında bir konuşma yapmış. Tamamı sahibi olduğu basın yayın organlarından özenle paylaşıldı kamuoyuyla. Bilen bilir... Bilmeyenler için yazayım. Bizim Aydın Bey'le aramızda çok özel bir diyalog vardır. Kendisiyle hiç tanışıklığım yok! Bir kez bile yüz yüze gelmedik. Bir kez bile telefonda konuşmadık ama o beni iyi tanır. Ben de onu! Nerden peki? Sabah gazetesinde araştırmacı gazeteci-muhabir olduğum dönemlerden. O dönemler kendisiyle bayağı içli dışlı olduk istemeye istemeye...
Nasıl mı? O ihalelerle üç kuruşa elde ettiği bir yerleri hileyle, dalavereyle hüpletmeye çalışıyordu Aydın bey ama yapamadı çünkü bennn iki kez enseledim!
Mesela Hilton'da! Emekli Sandığı'ndan ihaleyle iç edilen Hilton arazi işindeki imar skandalını ortaya çıkaran belgeleri haberleştirmeseydim bugün o arazi üzerinden elde ettikleri rant sanırım yaklaşık 4 milyar dolar olacaktı. Bir de bir türlü ulaşılamayan bir POAŞ raporu vardı. O raporu da bulup çıkaran bendim. Eğer bunu da yapmamış olsaydım POAŞ'ta oynanan vergi hilesiyle şirketi tamamen bedavaya getirmiş olacaktı Doğan Grubu. Ayrıntısıyla okumak isteyen Google hazretlerinden her şeyi öğrenebilir. O yüzden de iyi tanır yani beni Aydın Bey. Ben de onu...
Gelelim şimdi asıl meseleye... Yani yaptığı şu son açıklamalara. Üşenmedim pür dikkat okudum. Allah var gerçekten çok etkileyici söyledikleri. Tam da dediği gibi kendisinin. Bir bağımsız, hür, objektif, işi sadece gazetecilik, kamuoyunu bilgilendirmek olan bir medya patronuna yakışır sözler. Ama öyle mi? Gerçekten Aydın Doğan ve sahip olduğu medya grubunun tek hedefi bu ülkede olabildiğince objektif gazetecilik yapmak mı?
Bu günlerde öyle olabilir. Zira başka şansları kalmadı. Çünkü bu iktidarı yönetenler evvelki yönetenlerin yaptığı gibi pijamasıyla karşılamasına müsaade etmedi Aydın Bey'in. Bu iktidar ve yöneticileri evvelkilerin yaptığı gibi ekonomi politikalarında Aydın Bey'in çıkarlarını ön planda tutmadı. Tutmuş olsalardı inanın Aydın Beyciğim de sahip olduğu grupta şu anda kelle koltukta bu iktidarın tam güce sahip olması için canını dişine takmış olacaktı. O nedenle çok etkileyici bulmuş olsam da yaptığı son açıklamaları zerre-i miskal kadar etkilenmediğimi söylemek isterim.
Özellikle şu sözlerini çok samimiyetsiz, riyakârca bulduğumu not düşmek isterim:
"Şu hususu bir defa daha vurgulamak isterim. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Ak Parti'nin muarızı değiliz. Rakibi hiç değiliz. Biz sadece gazeteciyiz. Mesleğimiz ve işimiz bu. Bu işten para kazanıp, bağımsız yayıncılık yapıyoruz. Ne eskiden ne şimdi, hiçbir hükümetten özel bir himaye görmedik, ayrıcalık ve hakkımız olmayan hiçbir şey istemedik ve almadık!"
Ahh Aydın Bey ahhh... Keşke her şey dediğiniz gibi olmuş olsaydı. Keşke bütün söyledikleriniz gerçek olsaydı. Keşke sahip olduğunuz medya grubunun sicilinde, "gazetesini, televizyonunu çıkarları için silah gibi kullanan; oluruna gelmeyeni yalan yanlış haberlerle itibarsızlaştırıp yok eden; alçak olduğu biline biline oluruna geldiği için birilerini devleştiren" türünden ibareler yazılmamış olsaydı.
O zaman kesinlikle inanırdım sizin sözlerinize ama şimdi... Düşündükçe geçmişinizi, yaptıklarınızı ve yapmakta olduklarınızı... Elimde değil, inanamıyorum işte...
Affedin n'olur beni!