"Kalpler kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde hiçbir fayda yoktur" diye boşuna söylememiş Hz. Ali... Halifenin bu sözünü bana hatırlatan, hayatını bir hiç uğruna kaybeden Ahmet Atakan'la ilgili dünkü yazdığım yazıya gelen yorumlardı. Öyle yorumlar geldi ki Gezi ve sonrası protestolara destek veren tayfadan. İnanamadım! Dayanamadım çoğuna ve yemin ediyorum bir süre sonra gelen e-postalara, facebook ve twiterdaki adreslerimde yapılan yorumlara bakmadım artık.
Gerçekten de kör olmuş kalpler. Kilitlenmiş. Ve öyle bir kilit ki bu, açıp o kilidi içine girmek ve ne düşündüğünü, ne söylemek istediğini, ne hissettiğini anlatabilmek mümkün değil.
Sanki ben Ahmet'in ölümü ile ilgili "Haketti" demişim.
Sanki; "İyi ki öldü! Ohh olsun!" demişim.
Beddualar yağdırıyorlar bana. Üzerine basa basa söylememe... "Yüreğim yandı! Onun anasının yerinde asla olmak istemezdim. Nasıl dayanır bi ana böyle bi acıya? Allah sabır versin" dememe rağmen; "İnşallah birgün senin de evladın aynı şekilde ölür de, sen de anlarsın Ahmet'in anasının acısını" diyorlar. Bir tanesi üstelik (tabii eğer çakma değilse verdiği isim) kadın. Bir anne. Diyor ki; "Umarım senin çocuğunun başına da aynı şey gelir. Bir gaz bombasıyla geberir gider bigün! Boğulursun inşallah yalakalık yaparak kazandığın o paraların içinde!"
Birisi de; "Değdi mi bütün bu olan bitenler gençlerin ölümlerine?" soruma; "Ee be zır cahil kadın! Tabi ölümler olacak! Tabi direniş göstermenin bir bedeli olacak" diyor. Bir aklı evvel ise tehdit ediyor alenen; "İnsanları geri zekalı mı sanıyorsun sen? Dünyada haksızlığa karşı oturup bekleyene kim hakkını vermiş? Atatürk oturup bekleseydi bu vatanı kurtarabilir miydi? Sen de biliyorsun bunu ama işine gelmiyor di mi? Yazıyorsun, yazıyorsun da unutma birgün bu yazdıkların yüzünden kaçacak delik arayacaksın!"
Bütün bunları yazan ve yazdıklarımı bir türlü anlamayan, daha doğrusu işlerine gelmediği için anlamak istemeyenlere söyleyecek hiçbir sözüm yok artık.
Çünkü kapatmışlar. Kilitlemişler kendilerini inandıkları dışında söylenecek her söze.
Meselelere benim gibi bakıp yorumlayanlara tavsiyem boşuna uğraş vermesinler artık.
Kim olursa olsun bunlara katiyen laf anlatamaz. Orta yol çabaları, huzuru tesis etme gayretleri filan nafile bilin!
Abarttığımı düşünenler olacaktır biliyorum ama gerçekten de şunu anladım ki dün; Bu tayfa uçmuş!
Onlara göre Türkiye'de bir faşist diktatörlük var ve bu diktatörlüğün yıkılması için de ölümüne kadar mücadele etmek var.
Kendileri için diyebileceğim tek söz şudur artık; "Mücadeleniz mübarek olsun arkadaşlar! Demokratik olan değil de, demokratik olmayan bütün yolları kullanarak hedeflerinize ulaşmaya devam edin! Yeni Ahmetler, yeni Aliler, yeni Mehmetler, Ethemler ve Abdullahlar bulun kendinize ve onları da teker teker ölüme sürükleyin! Rastgele hepinize!"