Amaç Egemen Bağış'ı izlemekti ama akrabalarımı görmek için sabah uçağıyla değil, bir gün evvelki son uçakla gittim doğduğum şehre. Niyetim birkaç saat olsa da akrabalarımla özlem gidermek, sabah da oradan çıkıp heyetle buluşacağımız kahvaltıya gitmekti. Buluşma saatimiz 09'du. "Nasıl olsa burası Malatya... Gideceğin yere en fazla 15 dakikada gidersin" deyip ehli keyflik yaptım biraz. 08.45 gibi çıktım yola. Kahvaltının düzenlendiği mekana ise 09.30'da vardım. Aynı yere evvelden 15 dakikada gidilirdi. Ama şimdi gidilemiyor. Çünkü trafik ciddi ciddi sorun. Fırsat bulamadım Belediye Başkanı Ahmet Çakır'a iletmeye ama bence sonraki yıllarda başa daha da bela olacak bu sorun için önlem alınmalı. Gördüğüm kadarıyla yollar yetmiyor artık. Evet şehrin çevresine çok güzel alt geçitler filan yapılmış ama merkez tam bir keşmekeşlik içerisinde. Bir de şunu gördüm ve çok üzüldüm. Kentin bir yakası -ki yeni yaka demek daha doğru olur- çok modern görünümlü. Kernek, Turan Emeksiz, Dörtyol, Kanal Boyu filan olarak bilinen semtlerin olduğu eski yaka ise dökülüyor! Görüntü 30 sene evvel ne idiyse şu anda da aynı! Binalar o kadar eski ve yıpranmış ki güzelim şehrin o eşsizlik ününe yakışmayacak kadar berbat. Naçizane tavsiyem Malatya'yı yönetenlere, yeni yapılara verdikleri önemi eskilere de vermeleri. Ve kenti bu görüntü kirliliğinden bir an evvel kurtarmaları. Tabii mutlu eden ayrıntılar da vardı toprağımda. Mesela Gündüzbey beldesinin kentin yeme-içme merkezi olması için çabalayan Belediye Başkanı Hüseyin Selçuk gibi. Gayretkeşliğini takdir ettim. Malatya'ya gelenleri ağırlama sofrasına çevirmiş beldeyi adeta. Biraz konuştuk ayak üstü; "İstiyorum ki Malatya'nın bütün lezzetlerini tattırabileceğimiz bir üs olsun beldemiz. Kente gelen her misafir buraya uğramadan gitmesin" Memnun eden bir başka olay da kentte adına yakışır otellerin yapılmaya başlanmış olması. Egemen Bağış'ın bakanlığının bünyesindeki "Hayat Boyu Öğrenme Programı" projesinin tanıtımı Ramada Otel'de yapıldı. Otelin eski Altın Kayısı Oteli'nin yeni hali olduğunu öğrendiğimde şok geçirdim. Çok güzel olmuş. Tertemiz ve gıp gıcır. 'Ohh'dedim. Dedim çünkü daha önce konaklamada en geri şehirlerden biriydi Malatya. Duydum ki Hilton ve Dedeman da sıradaymış. İnşaatları son sürat devam ediyormuş. Umarım başka markalar da değer katarlar güzel memleketimize.
Es geçmek olmaz. Bir ara bi başıma bir türlü davetlerine icabet edemediğim TED Koleji minikleri ile buluştum. 1 saate yakın gazetecilik üzerine keyifli bir sohbetimiz oldu. Bızdıklar resmen sorguya çektiler beni. Hepsi birbirinden zehir, hepsi birbirinden cabbar. Onlara baktıkça Malatya'nın geleceğe de çok sağlam adımlarla yürüdüğünü gördüm ve tabii acayip gurur duydum o toprakların bir insanı olarak.
Hem de çok acayip...