Ağrılılar bugünlerde çok bozukmuş!
Neden?
Efendim çünkü çocuk yaşta evlilik, akraba evliliği, berdel, kuma gibi konuların işlendiği atv'nin "Hayat Devam Ediyor" dizisi Ağrı'da çekilmemesine ve Ağrı'yı anlatmamasına rağmen dizide 04 plakalı araç kullanıyormuş.
Öyle bozulmuşlar ki, hafta başı Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'nden Gazeteciler Cemiyeti'ne, Yetiştirme Yurdu'ndan Ayrılanlar Derneği'nden Ticaret ve Sanayi Odası'na kadar pek çok sivil toplum kuruluşu bir araya gelip bir basın açıklaması yapmışlar.
Demişler ki:
"Madem dizi burada çekilmiyor o halde neden plakamız kullanılıyor? Büyük öfke içindeyiz! Eğer bu durum devam ederse tepkimiz daha sert olur!"
Hani açıklamalarının geneline bakınca sanırsınız ki Ağrılıların gerçekten tek derdi plakalarının o dizide izinsiz kullanılıyor olması!
Hani sanki Mahsun dizinin setini Ağrı'ya nakletse ve çekimleri bundan sonra orada devam ettirse sanırsınız ki muhteremlerin öfkesi bir anda dinecek!
Emin olun. Mahsun diziyi ta en başından Ağrı'da çekmeye başlamış olsaydı bile Ağrılı bugün yine aynı öfkede olacaktı.
Ve aynı tepkiyi gösterecekti.
Çünkü onların asıl derdi plaka mlaka filan değil!
Dertleri, bugüne kadar sumen altı edilmiş çocuk yaşta evlendirilen kızların dramının Türkiye'nin en çok izlenen ekranından olduğu gibi yansıtılmasıyla! Kumalığın, akraba evliliğinin, berdelin o bölgede ne kadar yaygın olduğunun anlatılmasıyla!..
Yani o lanet olası, taş devrinde bile olmayacak törelerinin milyonların önünde suratlarına tokat gibi çarpmasıyla!..
İşin özü, Ağrılı aslında kendi gerçeğiyle yüzleşmekten, o gerçeklerine ayna tutulmasından hoşnut değil!
Peki bu hoşnutsuzluk sadece Ağrılılara mı mahsus?
O törelerin etkisinde olan Doğu ve Güneydoğu bölgesini içine alan diğer şehirlerdeki insanlar ne düşünüyor acaba?
Onlar çok mu mutlu bu diziyle?
Tabii ki değil! Emin olun hepsinin bu dizi karşısındaki ruh hali, aldıkları tavır Ağrıdakilerle aynı!
Daha evvel diziye dair kaleme aldığım yazılardan sonra gelen mesajlardan biliyorum.
Diyarbakır'dan. Şırnak'tan. Hakkâri'den...
Köpürüyorlar bazı okurlarım diziyi beğendiğimi ifade ettiğim için.
Sanki dizide anlatılanlar palavraymış da biz de o palavraların peşine takılıp gidenlermişiz gibi hakaret ediyorlar.
"Görmüyor musun adam bizi aşağılıyor! Hakaret ediyor! Yazıklar olsun" diye saydırıyorlar.
Pardon ama hangisi palavra söyler misiniz bana?
15'inde dedesi yaşında adamla evlendirilen Hayat'ın hikâyesi mi? Kuma Kudret ile Cennet'in hikâyesi mi? Sevdiğiyle değil, amca kızı ile zorla evlendirilen Yunus'un hikâyesi mi?
Hangisi?
Ne yani olmuyor mu böyle şeyler?
Daha evcilik oynayacak çağda iken başlık parası karşılığında evlendirilen kızlar ve onların yaşadığı dramlar yok mu o bölgede?
"Yok" diyen varsa çıksın karşıma!
Yahu... Daha geçen yıl gittiğim Ağrı'da duydum.
Yüzlerce kadının, kamu idarecilerinin olduğu bir panelde bölgede görev yapan bir sosyologdan...
Kızcağız haykırmıştı:
"Boş boş konuşuyoruz buralarda! Her gün geziyoruz bu bölgeyi. Ve görüyoruz ki, bugün bile 3 koyun karşılığı 60 yaşında adamlara satılan bir lokma kız çocuklar var!" diye...
Hangisi yalan?
Kuma Cennet'in öyküsü mü?
Kudret'inki mi?
Ne yani o bölgede kumalık diye bir şey yok mu?
Kimse bana terane okumaya filan kalkmasın!
Bu dizide anlatılanlar "bal" gibi de doğru!
Eksiği var, fazlası yok!
Onun için de alkış tutuyorum ben!
Siz bu abuk sabuk törelerinizden, gelenek göreneklerinizden kurtulana kadar devam edeceğim!
Ben gerçeğin peşindeyim... Nasıl ki; "Kürt halkının hakları gasp edilmiştir kardeşim! O gasp edilen haklar geri verilinceye kadar mücadele edeceğim!" diyorum her mevzide!
Bu konuda da haykırmaya devam edeceğim.