AKŞAM Gazetesi Yazarı Burhan Ayeri geçtiğimiz günlerde yazısında isim vermeden gazetenin diğer yazarlarından Nagehan Alçı'ya açık açık "Defol git bu gazeteden!" dedi.
Peki sebebi neydi efendim?
Çünkü Nagehan memleket meselelerine baktığı yerin düşüncelerini savunmak için tartışma programlarında bağırıp çağırıyormuş.
Görüşlerini hararetle savunuyormuş!
Nagehan'a kızan okur ve izleyici de Ayeri'yi telefon ve e-posta yoluyla protestoya boğuyormuş! İşte bu yüzden de utanır hale gelmiş ondan.
Aynı formayı giymekten hicap duymaya başlamış!
Bir şey diyeyim mi sevgili okurlar?
Asıl utanması gereken kim ya da kimler biliyor musunuz?
Bence basın tarihine kara bir leke olarak geçecek söz konusu bu yazıyı Ayeri'ye yazmasına müsamaha gösteren, göz yuman anlayışlar!
Bakın... Aynı kurumda çalışan, aynı çatı altında mecburen görev yapmak zorunda kalan insanların illaki birbirini sevmesini, sarılıp koklamasını bekleyemeyiz!
Elbette insanlar farklı düşünebilir ve hayata başka başka pencerelerden bakabilir.
Hele hele bu birlikte çalışılan kurum bir basın kuruluşu ise, bir gazete ise çok daha normaldir bu durum...

İşin doğasıdır aslında...
Kaldı ki bir gazeteyi okur nezdinde değerli kılan, objektif kılan en önemli özellik farklı görüşlerden yazarların ve insanların omzunda yükselmesi değil midir?
Nagehan'ın dünya görüşünden, o dünya görüşünü ortaya koyarken gösterdiği tavırdan ve üsluptan Burhan Ayeri'nin rahatsız olması, hoşlaşmaması ne kadar normal bir durum ise, Ayeri'nin memleket meselelerine yaklaşımlarındaki tarzından da Nagehan'ın rahatsız olması, beğenmemesi ve hatta nefret etmesi aynı normallikle ele alınmalıdır.
Yani sevmeyebilirsiniz aynı gazetede yazdığınız bir başka yazarın görüş ve meselelere yaklaşımlarını...

Hoşlaşmayabilirsiniz...
Ama, "Çek git!" filan diyemezsin!
Haddin değil bir kere!
Kimsin ki sen yani? Patronun gizli ortağı mı? Arka planı mı?
Ha eğer gerçekten asıl mesele aynı gazetede yazdığın bir insanın yazdıklarından, söylediklerinden utanç duymaksa...
O zaman Burhan Ayeri'ye tavsiyem bir zahmet gazetesinin yakın geçmişine dönüp şöyle bir göz atması...
Kendisinde gerçekten biraz utanma duygusu filan varsa eğer, bu Nagehan'ın duruşundan, düşüncelerinden, o düşünceleri savunma biçiminden olmamalı!
O gazetenin bazı yazarlarının bir dönem sırf gündemde kalmak, konuşulmak ve tartışılmak adına millete nasıl hakaret ettiklerini, bel altı vurduklarını, aşağıladıklarını, iftiralarla saldırdıklarını hatırlamalı ve asıl o yazılardan ve o yazıları yazanlardan utanmalı!
Haksız mıyım?