Bu köşenin takipçileri iyi bilir. Henüz CHP'de kurultayın yapılıp yapılmayacağı mevzusunun netlik kazanmadığı ve hatta gazetecilerin, "Kurultay yapacak mısınız?" sorularına gerek Kılıçdaroğlu'nun, gerekse partinin üst düzey yöneticilerinin, "Hayır! Öyle bir kararımız yok!" dediği günlerde...
21 Kasım'da, "Kılıçdaroğlu kesin kararını verdi. 11 Aralık'ta seçimli kurultay var!" diye yazmıştım. http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/yukselir/2010/11/21/chpde_neler_oluyor
O yazımdan sonra yine beni mail bombardımanına tutan bazı çok değerli okurlarım; "Derdin CHP'yi karıştırmak ve böylece AKP iktidarına yalakalık yapmak!" şeklinde hakaretlerle saldırıya geçmişti her zamanki gibi.
Bazı meslektaşlar da söz konusu yazımı iddialı bulmuş ve hatta yazdıklarımı CHP'den teyit edemeyince, üstüne Kılıçdaroğlu'ndan, "Henüz öyle bir karar yok!" yorumunu alınca "fena gümledi" diyerek alay etmişlerdi şahsımla.
Ben kimseyle alay etmeyeceğim. Hiçbir meslektaşıma, "Ne haberrrrr??? Bak araya Kemal Bey'in fıtık ameliyatı girmeseydi, kurultay aynen yazdığım gibi 11 Aralık'ta olacaktı" filan deyip nazire yapmayacağım.
Sırf CHP'de olup bitenleri doğru kaleme alıyorum diye beni AKP şakşakçılığı ile suçlayan o birbirinden değerli okurlarıma nanik hareketi yapıp, "Ne o şiştiniz mi?" demeyeceğim.
Fakat yüksek müsaadelerinizle biraz kendi reklamımı yapacağım. Çünkü bunu hak ettim fazlasıyla. İddia ediyorum. Son dönemde CHP'de neler olup bittiğini, benden daha iyi yoklayan, koklayan ve okurlarına aktarabilen başka kalem tanımıyorum şu âlemde!
Ve salt, "Polemik olsun, ortalık karışsın" niyetiyle köşelerinden, manşetlerinden ahkâm kesen gazeteci arkadaşlarıma da naçizane bir tavsiyede bulunuyorum efendim:
"Allah aşkınıza bırakın artık şu Amerikalı diplomatlar gibi kulaktan dolma, aslı astarı olmayan bilgilerle habercilik falan yapmayı da, çizdirmeyin şu güzelim mesleğin karizmasını! Lütfen adam gibi adamlardan bilgi almaya çalışın ve mümkünse bu bilgilerinizi okurlarınıza aktarmadan evvel sıkı bir elekten geçirin! Olur mu?"