Realist olmak lazım.
Eee tabii biraz da insaflı.
Tamam en başında yakaladığı rüzgârı kaybetmiş olabilir.
Tamam acemiliği ve maalesef işin raconunu bilmediği için ara sıra saçmalamış olabilir.
Ama sonuçta o 80 yıldır aynı köhnemiş zihniyetle idare edilen CHP'de köklü değişiklikler yapmak istiyor.
Bu güne kadar öğretildiği biçimden hareketle "Türban" denilince, "Eyvah laiklik elden gidiyor! Türkiye İranlaşıyor" diye ayağa kalkan sıradan CHP'linin meseleye bakışını yumuşatıyor.
En azından onlara şunu dedirtebilecek öncülüğü yerine getiriyor; "Canım bana ne! Millet ne giyerse giysin, ne takarsa taksın!"
Abarttığımı sanmayın sakın! Emin olunuz ki, Kılıçdaroğlu'nun partinin mevcut politbürosunun dayatmasına karşın üniversitede türbana bu hoşgörülü yaklaşımı CHP açısından büyük bir devrimdir!
İşte onun bu devrimleri devam ettirebilmesi için belki biraz zaman tanımak lazım.
Sabretmek ve Türkiye'nin çıkarını göz önüne alarak "İktidar yapmasa bile bu mantalite ve yaklaşım CHP'yi gerçek sosyal demokrasiye ve özgürlükçü zihniyete yaklaştırır!" diyebilmek lazım!