Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Nedir bu üç kadının derdi?

Neden bilmiyorum ama CHP'li kadın vekil denilince aklıma ilk gelen isim her nedense Canan Arıtman oluyor.
Sanırım şu meşhur garip çıkışından dolayı olsa gerek. Hatırlarsanız bu hanımefendi Cumhurbaşkanı Gül'ün Ermenilerden özür kampanyasını desteklemesini eleştirirken, "Anne tarafından etnik kökenini araştırırsanız Ermeni kökenli olduğunu görürsünüz" yorumunu yapmıştı! Hani dumur etmişti hepimizi!
İkinci sıraya oturan isim ise Necla Arat! Sebebi, kadın sorunları üzerine uzman olduğunu iddia eden Arat'ın 2002'de gözaltında cinsel şiddete maruz kalan kadınlar hakkında Köln'de bir konferans veren İnsan Hakları Derneği Başkanı Eren Keskin hakkında suç duyurusunda bulunmuş olmasıdır!
Bir diğeri ise Nur Serter! Çok iyi hatırlıyorum. Türbanlı kızların başını açması için İstanbul Üniversitesi'nde ikna odaları oluşturmuştu. Yıllarca kızlara, "Başınız açık olursa şöyle rahat olursunuz, böyle rahat olursunuz" mealinde abuk sabuk telkinlerde bulundu. O zaman da çok absürt bulmuştum Nur Hanım'ın bu çağdışı politikasını. Gülmüştüm hatta. Sanırım beni güldüren tek kadın akademisyen olduğu için üçüncü hatırlayabildiğim CHP'li kadın vekil de o oldu herhalde!
Neyse...
Şimdi gelelim sadede...
Sayın okurlar işte bu üç vekilimiz! Yani bu 3 mühim kadınımız, duyduğumuza göre bu aralar çok meşgulmüş.
CHP'li bazı dostlara göre, kulis üzerine kulis çeviriyorlarmış parti içinde!
"Cumhuriyet elden gidiyor. CHP, AKP'lileşiyor! Kılıçdaroğlu iktidarın piyonu gibi davranıyor!
Kurultay yapmak lazım, Baykal'ı geri getirmek lazım!"
falan deyip aleni konuşuyorlarmış ortalık yerlerde.
Peki niye?
Neden üçü birden Kılıçdaroğlu'nun ayağını kaydırmak istiyor?
Neden CHP'yi iktidara taşımak için formül arayan, partinin özgürlükçü olması adına hiç değilse, "Türban sorununu biz çözeriz" diyen Kılıçdaroğlu'nun karşısına dikiliyorlar!
Neden kamuoyunun önünde önce Arıtman çıkıp, "Gereksiz yere türbana dolandık!", sonra Serter, "Türbana serbestlik partinin eksenini kaydırır" diyorlar. Ardından Arat, "Türban özgürlüğünden önce kafaların özgür olması gerekiyor" diyerek resmen kafa tutuyor Kılıçdaroğlu'na...
Bilmiyorlar mı bu kadınlar Genel Başkan'ın kamuoyu önünde eleştirilemeyeceğini...
Bilmiyorlar mı parti suçu işlediklerini... Bilmiyorlar mı bu tür meselelerin basının önünde değil, kapalı kapılar ardında tartışılması gerektiğini...
Elbette biliyorlar!
Ama aynı zamanda, bir dahaki genel seçimde yeniden aday gösterilmeyeceklerini de biliyorlar!
Önseçimle belirlenecek adaylar arasında ancak son sıralarda olacaklarını da biliyorlar.
Çünkü bu üçünün CHP'liler arasındaki lakabı "Baykal'ın paraşütçüleri!"
Eeeeee?
Delege seçmez bu üçünü asla! Baykal da yok olup gitti!
Gandi'nin meclise sokmak istediği kadın tipine zaten uymuyorlar!
Ne yapmaları lazım o zaman? Tabii ki, Bor'un pazarı geçtiğine göre, eşeklerini Niğde'ye sürmeleri lazım!
Ve bir an evvel varıp bu defa orada, eşeklerini bağlayacak sağlam bir kazık bulmaları lazım!
Bulurlar mı acaba?
Göreceğiz...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA