Tanzanya seyahatimizi dünyanın en gözde adaları arasında gösterilen Zanzibar'da noktaladık. Aslında sizlere bugün Hint Okyanusu'nun ortasındaki adanın o muhteşem doğasından ve atmosferinden bahsetmek isterdim biraz ama şu an sahip olduğum ruh hali ne yazık ki buna engel oluyor.
Çünkü sinirim çok bozuk!
Hatta darmadağın!
Nedeni ise adada kaldığımız süre içinde konakladığımız Kempinski Otel!
Marka uzmanı değilim ama şunu çok rahat söyleyebilirim ki, dünyanın en saygın markalarından olan Kempinski markası Tanzanya'da yerlerde sürünüyor. Ben marka üzerine ders veren bir hoca olsam kalkar doğruca Zanzibar Kempinski'nin yolunu tutarım. Hani kendi gözlerimle "Bir dünya markasının nasıl içine edilir? Nasıl süründürülür?" görmek ve daha sonra öğrencilerime anlatmak için.
"Hayırdır ne oldu?" falan demeyin sakın bana!
Çünkü şaşkınım.
Hangisini anlatayım size?
Kullanmaya doyamadığım yepyeni dizüstü bilgisayarımın otel personeli tarafından göz göre göre iç edilmesini mi, yoksa yedikleri bir yiyecekten dolayı perişan olan 15 arkadaşımızın başına gelen o tatsız anları mı? Ya da gecenin bir yarısı bazı kız arkadaşlarımızın kapısını çalıp, tacizde bulunan otel komilerini mi?
Evet Zanzibar şahane bir ada. Gidilmesi, mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.
Üstelik ulaşım da artık çok kolay.
Çünkü bundan böyle Türk Hava Yolları haftanın üç günü Dar Es Salaam'a uçacak...
Ancak gidenlere şiddetle otel seçimi konusunda çok dikkatli olmalarını tavsiye ediyorum.
Çünkü, "Marka her yerde aynı markadır!" teorisi bazen hiç olmadık anlarda hiç olmadık bir durumla karşı karşıya kalmanıza neden olabiliyor.
Bu arada otel dolayısıyla yaşanan tatsızlıklar organizasyonun ev sahibi THY yöneticilerinin de çok canını sıktı. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve dünya tatlısı eşi Şelale Hanım'la birlikte bizlerden arkadaşlığını esirgemeyen Basın Müşaviri Ali Genç başta olmak üzere, bütün THY personeline gösterdikleri hassasiyetten dolayı teşekkür ediyoruz. Hele hele otelde unuttuğum bilgisayarımı geri almak için Zanzibar Kempinski'nin yöneticilerinin gırtlağına binen Tanzanya Müdürü Mustafa Özkahraman'a... "Siz hiç merak etmeyin buldurtacağım o laptopu! Ya o bilgisayarı saklandığı yerden çıkartacaklar ya da size yenisini alacaklar Sevilay Hanım!" diyor başka bir şey demiyor iki günden beri.
İnanıyorum vallahi.
Ve bekliyorum dört gözle.
Not: Az kalsın unutuyordum süper adam, süper doktor Sezai Çelik'e teşekkür etmeyi. Zehir oldu adamcağıza Zanzibar adası. Keyif yapacaktı güya zavallı. Ekipteki 15 arkadaş Kempinski sayesinde rahatsızlanınca bizim doktor Sezai yetişti imdatlarına. Valla tebrik ettik kendisini. Hani ne diyelim, bravo Doktor! Helal olsun! Çalışmaları başlatıyoruz, plaket verdireceğiz kendisine. Yılın doktoru ve hatta belki de son 10 yılın! Yaşa, varol doktor!