2013'te dünya hasılası piyasa fiyatlarıyla 2.9 trilyon dolar artarak 74.1 trilyon dolara ulaşacak. Dünyanın en büyük ekonomisi ABD 16.3 trilyon dolarlık milli geliriyle ilk sırada yer alacak. Çin 9.2 trilyon dolarla ikinci, Japonya 5.7 trilyon dolarla üçüncü olarak sıralanacak. Almanya 3.4 trilyon dolarla dördüncü sırada yer alacak.
Dünya nüfusuna gelince... Dünya nüfusu 134 milyon doğum ve 50 milyon ölümle 2013'te 7 milyar 140 milyona ulaşacak. Böylece 2013'te küresel ortalama fert başına gelir tahmini 10 bin 378 dolar olacak.
İktisat tarihçisi Angus Maddison, Hz. İsa'nın doğumunda dünyada fert başına geliri ortalama 226 dolar olarak tahmin ediyordu. O halde kıyasladığımızda fert başına ortalama gelirin o günden bu güne 46 kat çoğaldığını söyleyebiliriz. Yine o dönemde dünya nüfusunun 230 milyon kişi olarak tahmin edildiğini belirtelim. Bir de Hz. İsa döneminde dünyada insanların ortalama yaşam süresi 24 yıl seviyesindeyken 2013'te 66.5 yıla ulaştığını hatırlatalım. Böylece ortalama yaşam süresinin 2013 yılda 2.7 kat arttığını söyleyebiliriz.
Gelelim dünya ekonomisinin sorunlarına... Bütün bu gelişmelere rağmen dünyada 852 milyon insan açlıkla karşı karşıya. İnsanlar açken bugün dünyada gıdaların üçte birinin çöpe atıldığını da hatırlatalım. Yine en önemli sorunlardan biri elektriğe ulaşmada karşımıza çıkıyor. Dünyada hâlâ 1.3 milyar insan elektriğe ulaşamıyor.
Peki 2013'te gıda ve enerji fiyatları nasıl gelişecek? Küresel ısınma tarım üretimini olumsuz etkiliyor. Bu nedenle 2012'de Karadeniz bölgesi ve Amerika'nın bazı yörelerinde kuraklık yaşandı. İşte bu gelişmelere bağlı olarak 2012'de küresel buğday fiyatları yüzde 28.8 arttı. 2013'ün ilk üç ayında da buğday fiyatında artış bekleniyor. Ama 2013 hasadının iyi olacağı fiyatların gerileyeceği beklentisi var. Enerji hammaddesi petrolün fiyatının ise Çin'deki büyüme hızına bağlı olarak artabileceği düşünülüyor.
Gelelim döviz kuru savaşlarına...
2013'te ülkeler ihracatlarını çoğaltmak için ihracata destek veren kur politikası izleyecek. Bu nedenle zengin ülkeler paralarını değerlendirmemek için faizleri düşük tutacak. Tabii bu tür para politikaları gelişmekte olan ülkelere daha çok yabancı para girişine neden olacak. Zengin ülkelerden gelişmekte olan ülkelere net özel sermaye akımları 131.3 milyar dolar artarak 2013'te 399.6 milyar dolara ulaşacak.
Para akımındaki artış Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin paralarının değerlenmesine neden olabilir. İşte bu nedenle gelişmekte olan ülkeler kur savaşlarına aktif olarak katılabilir.
Kısaca dünya ekonomisinde sorunlar olmasına rağmen gelişmeler insanların refahının çoğalması yönünde oluyor. Gelirler artıyor, ortalama yaşam süresi uzuyor.
Bu noktada önemli konu, ekonomi için en büyük sorun olan enerji darboğazını aşacak yeni gelişmeler oluyor. Örneğin 2013'ten başlayıp ABD'de kaya gazı üretiminin çoğalması, Irak'ın dünya enerji piyasasında önemli rol oynayacak olması dünya ekonomisinde kırılganlıkları azaltıyor. Böyle bir tablo, insanlığın geleceğe yönelik ümitlerini artırıyor.
Herkese iyi yıllar diliyorum.