Avrupa ekonomisinde sorun çıkınca Türkiye ekonomisinin bu sorundan çok fazla etkileneceği düşünülürdü. Bu yıl başında da pek çok kişi gene benzer tahminde bulundu. Avrupa ekonomisi bu yıl küçüleceği için Türkiye ekonomisinin toplam ihracatının gerileyeceğini, Türkiye'nin bir döviz bunalımı yaşayacağını ileri sürdüler. Hatta kredi derecelendirme kuruluşu S&P de bu gerekçeyi kullanarak Türkiye'nin not görünümünü durağana çevirdi.
Oysa beklenenin tam aksi oldu. Bu yıl Avrupa'ya ihracat azaldı ama toplam ihracat azalmadı. Geçen yıla göre ocak-eylül döneminde toplam ihracat 99.4 milyar dolardan 113 milyar dolara yükselerek tam yüzde 13.6 arttı.
AB ülkelerine ihracat 2012'nin ilk dokuz ayında 46.9 milyar dolardan 43.2 milyar dolara gerileyip yüzde 7.9 azalırken, Asya ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yılın ilk dokuz ayında yüzde 46.2 artarak 27.7 milyar dolardan 40.6 milyar dolara yükseldi. Kuzey Afrika ülkelerine ihracat ise yine bahse konu dönemde 4.8 milyar dolardan 6.9 milyar dolara çıkarak yüzde 42.6 çoğaldı.
Peki gerileyeceği ileri sürülen Türkiye'nin toplam ihracatı niye aksine arttı? İşte bu soruya, IMF'nin Ortadoğu ülke ekonomileri üzerine yaptığı son araştırma cevap veriyor.
IMF verilerine göre, petrol ihracatçısı Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri, ham petrolün varil fiyatı 100 doların üzerinde kaldığı takdirde, 2012-2013 yıllarında 400 milyar dolar cari işlemler fazlası veriyor.
Bu ülkelerin 400 milyar dolar tutarında cari işlemler ya da tasarruf fazlası vermesinin anlamı ne peki? Bunun anlamı şu: Petrol ihraç eden Cezayir, Bahreyn, İran, Irak, Kuveyt, Libya, Irak, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, bu fazla sayesinde vatandaşlarına daha çok ücret ve sosyal refah artışı hizmeti veriyor. İşte bu nedenle de bu ülkelerin ithalat ve yatırım talebi hızla çoğalıyor.
Yine IMF araştırmasına göre, yukarıda saydığımız petrol ihraç eden ülkelerin ortalama büyüme hızının, 2012'de yüzde 6.6, 2013'te de yüzde 3.8 olacağı tahmin ediliyor. Petrol ithal eden Mısır, Fas, Lübnan, Tunus, Ürdün gibi ülkelerin ortalama büyüme hızlarının da 2012'de yüzde 2.1, 2013'te yüzde 3.3 olacağı düşünülüyor.
Buna karşılık Avrupa Para Birliği'ne üye olan ülkeler ise 2012'de yüzde 0.4 küçülürken, 2013'te ancak yüzde 0.2 büyüyebilecekler. Dolayısıyla Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin ekonomik büyümelerini sürdürmesi Türkiye'nin ihracatını çoğaltacak. Üstelik Mısır, Tunus, Libya, Yemen gibi siyasal ve ekonomik anlamda dönüşen ülkelerde bazı sorunlar olsa da işler beklenenden iyi gidiyor. Bu ülkelerin ortalama büyüme hızlarının 2012'de yüzde 2, 2013'te yüzde 3.6 olacağı tahmin ediliyor.
Oysa Avrupa ekonomisinde bundan sonra da ekonomik sorunlar yaşanacak. Çünkü dünya ticaretinde zengin ülkelerin payı artık daha da gerileyecek. Ortadoğu, Afrika ve Asya ülkelerinin payı ise hızla yükselecek. 2030'da Türkiye'nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin dünya ticareti içindeki payı yüzde 70'e çıkacak. Çünkü gelişmekte olan ülkelerin kendi aralarındaki ticaret hızla artacak.
Kısacası, petrol ihraç eden Ortadoğu ülkelerinin 400 milyar dolarlık tasarruf fazlası Türkiye'nin ihracatını ve Türkiye'ye gelecek doğrudan yatırımları önümüzdeki yıllarda da olumlu etkileyecek. Kamu maliyesi disiplinini bozmadığı takdirde, Türkiye ekonomisi bu günden daha iyi duruma gelecek. Beklentileri ısrarla olumsuza çevirmek isteyenlere duyurulur.