Dün Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de önemli bir ekonomik zirve yapıldı. Bu Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) zirvesi önümüzdeki dönemde AB ya da ASEAN'a benzeyen bir bölgesel ekonomik işbirliğine dönüşebilir. Hatta AB'den daha güçlü ve sürdürülebilir olabilir çünkü ECO'ya katılan ülkeler Afganistan, Tacikistan, Türkistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, İran, Pakistan ve Türkiye gibi hem enerji hem de doğal kaynak zengini, büyük bir genç nüfusa sahip ülkelerden oluşuyor.
İşte bu güçlü ekonomik işbirliği teşkilatının 11. dönem başkanlığını yapan Türkiye bu görevi Azerbaycan'a devretti. Başbakan Erdoğan dün yaptığı konuşmada "Küresel ekonomik ve mali krizin bölgemizi etkisi altına aldığı bir dönemde görevi devraldık. Büyük çaba gösterdik. Akil adamlar grubunu teşkil ettik ve 2015 ECO hedeflerini koyduk. Bu akil adamların hazırladığı rapor doğrultusunda ECO küresel bir hedef yüklenecektir. Ayrıca her ülkenin ECO uzmanlık kuruluşlarına ev sahipliği yapacağını umut ediyorum" dedi. Ve dönem başkanlığı görevini 2 yıllığına İlham Aliyev'e devretti. Bu kısa devir konuşmasının ardından Erdoğan, ECO'nun potansiyelinin çok altında çalıştığını belirterek, 17 üye ülkenin toplam yıllık gelirinin 1.2 trilyon dolar olduğunu bu tutarın dünya hasılasının yüzde 2.4'üne tekabül ettiğini, kişi başı gelirin ortalama 4 bin dolarla oldukça düşük kaldığını söyledi. ECO ülkeler arasındaki ticaret hacminin 768 milyar dolarda seyrettiğini bu tutarın dünya ticaretinin yüzde 2'sine denk düştüğünü belirtti. Oysa ECO potansiyelini kullandığı takdirde bölgede ticaretin sekiz kat artabileceğini ileri sürdü. Ardından Erdoğan tarım, enerji, ulaştırma ve ticarette yapılacak pek çok proje olduğunu somut örnekleriyle açıkladı. Tarihi İpek Yolu'nun canlandırılmasını önerdi. İslamabat- Tahran- İstanbul karayolu ile Kırgızistan, Özbekistan, Afganistan karayolu ve Bakü- Tiflis- Kars demiryolu projelerini desteklediklerini söyledi. Yine Erdoğan, Pakistan'da saldırıya uğrayan kız çocuğu Malala'ya sahip çıkarak, çocuğa yapılan terör saldırısının affedilemez olduğunu, benzeri bir olayın iki gün önce İstanbul'da yaşandığını, teröre karşı kız çocuklarının korunması için bu işin üzerine el birliğiyle gidilmesi gerektiğini söyledi.
ECO Başkanlık görevini devir alan Aliyev ise Azerbaycan'ın son dokuz yılda milli gelirini üç kat artırdığını, fakirliği yüzde 49'dan yüzde 7'ye indirdiklerini ileri sürdü. Ülkesinin yüzde 20'sinin Ermeni işgali altında olduğunu belirtti. Bir milyon Azeri'nin göçmen olduğunu, BM kararına rağmen Ermenistan'ın topraklarından çekilmediğini, etnik temizlik yaptığını, bu durumun Azerbaycan ekonomisine büyük zarar verdiğini söyledi. Aliyev, Hocalı soykırımını Pakistan dahil üç ülkenin tanıdığını belirtti.
Afganistan Devlet Başkanı Hamit Karzai ise, "Terörist gruplar Afgan çiftçisine baskı uygulayarak uyuşturucu madde elde edilen bitki üretimi yaptırıyor böylece teröre finansman sağlıyor. ECO bize destek verirse bu süreci engelleyebiliriz" dedi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ise "Allah insanı mutlu yaşaması için yaramıştır. Bizi mutluluğa götürecek yol baskıdan ve zorbalıktan kurtuluştan geçer. Küresel zorba güçler varlığını sürdürürken biz ortak değerlerimizle barışı sürdürebiliriz. Bizim doğal kaynaklarımız var. Uluslararası düzen bizleri aşağılıyor, materyalist zihniyet bizleri zayıflatıyor. Kapitalizm ve sömürgecilik bitmek üzeridir. Tek kutupluluktan kurtulmamız gerekiyor. Adalete dayalı yeni bir uluslararası düzen kurulmalıdır. Hegemonya içinde çok sıkıntı çektik. Bizlerin imkânları var. İnancımızdan aldığımız güçle birlikte çalışırsak başaramayacağımız hiçbir iş yoktur. Kolektif olarak çalışırsak dünya düzenini değiştirebiliz" dedi.
Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zardari ise, "Benazir Butto, karım, savaşçıydı. Bize bir siyasi miras bıraktı. Biz bu mirası sürdürmekte ısrarlıyız. Mevlana Celalettin Rumi'nin bölgesel zenginliği başka bir bölgede yok. Karşımızda üç tehdit var, bunlar terör, yoksulluk ve kızlarımıza yönelmiş olan temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasıdır. 15 yaşındaki kızımız Malala'ya yapılan saldırı kız çocuklarımızın geleceğinin tehlike altında olduğunu bize gösteriyor. Teröre ve onu finanse eden uyuşturucuya karşı hemen hareket geçmeliyiz. Teröre sessiz kalmamalıyız" dedi.
Kısaca dün Bakü'de yapılan ECO zirvesi ekonomi, terör ve insan haklarının ele alındığı gelecek için ümit veren bir toplantı oldu. Özellikle Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında dile getirdiği somut bölgesel proje ve önerilerin zirveye yeni bir ivme kazandıracağını söyleyebiliriz.