ABD Başkanlık seçimleri yaklaştıkça Cumhuriyetçiler doların altına bağlı olmasıyla ilgili taleplerini artırıyorlar. Altına bağlı doların güven vereceğini ve daha istikrarlı bir ekonomi yaratacağını ileri sürüyorlar.
Cumhuriyetçilere göre beş yıldır izlenen gevşek para politikası iyi sonuç vermedi. Doların değeri düştü ve merkez bankasının yasama organının kontrolü olmaksızın para basması, tasarrufları cazip olmaktan çıkardı. İşte bu nedenle Cumhuriyetçiler, para basımının kolayca yapılamadığı bir sistemin getirilmesini ve doların eskiden olduğu gibi altına bağlı olmasını istiyor.
Gelelim altın para sisteminin niye terk edildiğine... Eski ABD Başkanı Richard Nixon 1971'de Vietnam savaşının kamu harcamalarını artırmasının ortaya çıkardığı sorunlar ve artan petrol fiyatlarının finanse edilememesi nedeniyle altına bağlı bir para arzının devletin ekonomik problemleri çözmesini engellediğini görerek dolar ile altının bağlantısını kaldırdı. Bu kararın on yıl sonrasında Başkan Ronald Reagan doların altına bağlantısının niye koparıldığını araştırmak için 1981'de Altın Komisyonu kurdu ama bu komisyon mevcut durumun devamına karar verdi. Dolayısıyla doların tekrar altına bağlanması mümkün olamadı.
Şimdi Cumhuriyetçi başkan adayı Mitt Romney seçildiği takdirde doların değerini koruyacağını, merkez bankasının istediği gibi para basamayacağını ileri sürüyor. Cumhuriyetçiler, doları altına bağlayan bir formül üzerinde çalışıyor.
Peki doların altına bağlanması iyi olur mu? Doların altına bağlanması halinde para arzı sabit bir seyir izleyecek. Para arzının sabit seyretmesi belki kısa vadede göze hoş görünecek ama uzun vadede ekonomik sorunları çoğaltacak. Çünkü devlet, problem ortaya çıktığında maliye politikasını istediği gibi kullanamayacak.
Para basmak altına bağlılık nedeniyle kolayca mümkün olamayacağından hem para politikası hem de maliye politikası adeta işlemez hale gelecek. Bu konuda Amerikan Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke "Para arzını değerli metallerle sınırladığınızda devletin ekonomik problemleri çözmesini engellersiniz" diyor. Yani Cumhuriyetçilerin bu düşüncesine karşı çıkıyor.
Doların altına bağlanmasının yaratacağı başka sorunlar da var. Mesela altın standardı sisteminde ülke paraları sabit kur rejimine geri dönüş yapacak. Bu durumda bir ülkede sorun çıktığında o sorun diğer ülkeye hemen sıçrayacak.
Dolayısıyla dalgalı kur sisteminden vazgeçmek, ülkeleri bulaşıcı hastalıklara karşı kırılgan hale getirecek. Oysa ülkelerin, diğerlerinin hastalıklarından, onların yaşadıkları sorunlardan korunmak için kendilerine rekabet gücü kazandıracak kur politikasını çizerek yollarına devam etmesi gerekiyor.
Peki altın standardına geçilirse daha başka neler yaşanır? Bir kere talep ve arz şoklarına cevap veremeyen çok oynak ve işsizliği çok yüksek seviyeli bir ekonomi söz konusu olabilir. "O halde neden Cumhuriyetçiler altın standardını dile getiriyor?" diye sorabilirsiniz. Bu sorunun cevabı "marjinal oyların" alınması oluyor.
Gerçi Cumhuriyetçi aday Romney seçimleri kazanırsa altın standardına geçmesi oldukça zor. Ama para arzının artırılmasını belli kurallara bağlayacağı söylenebilir. O takdirde Fed Başkanı Bernanke ile yolları ayrılır.
Tabii burada Cumhuriyetçilerin gözden kaçırdığı önemli bir konu var. O da şu: Eğer Bernanke'nin sorunlara anında cevap veren genişletici para politikası olmasaydı, ABD'de işsizlik, 1929 bunalımının ardından ulaştığı yüzde 25 seviyesine çıkabilirdi.
İşsizliğin 2008 krizinin ardından ABD'de yüzde 10'u aşmaması ve şu anda yüzde 8.2 seviyesinde kalması Bernanke'nin bir başarısı olarak değerlendirilmeli. Unutmayalım ki Avrupa Merkez Bankası'nın konservatif para politikası nedeniyle Euro Bölgesinde işsizlik giderek artıyor. Geçen hafta sonu yapılan açıklamada işsizlik ortalama yüzde 11.3 seviyesine ulaştı. Gelelim doların altına bağlanacağı söyleminin altın fiyatları üzerindeki etkisine... Altın fiyatları sadece para basımı çoğalacak, dolayısıyla enflasyon olacak endişesiyle yükselmiyor. Cumhuriyetçilerin altına bağlı dolar söylemi de altın fiyatlarını artırıyor. Çünkü merkez bankalarının altına bağlı para sisteminde altın stoklarını çoğaltacağı düşüncesi de altın talebini yükseltiyor. Bu nedenle ABD siyasetindeki altına bağlı dolar söylemi altın fiyatlarını yukarıya doğru çeken etkenlerden biri oluyor.