Yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) bazılarını çok rahatsız ediyor. Çünkü yeni TTK uygulanmaya başlayınca artık bu ülkede şirketlerin içini boşaltmak zorlaşacak. Aile şirketinde ağabey, kız kardeşinin ve küçük kardeşlerinin haklarını çiğneyemeyecek.
Daha da ötesi, hortumcular, ortaklar cari hesabından para çekerek şirketin içini boşaltamayacak.
Böylece kayıt dışı işlemler azalacak.
Naylon fatura kesmek de öyle kolay olamayacak.
Çünkü faturanın üzerine şirket sorumlusunun ismi yazılacak. Her şirketin bir internet sitesi olacak.
Şirketin mali tabloları burada yayınlanacak.
Böylece kendisi zengin ama şirketi bir kasa-bir masa olan işadamı tipi ortadan kalkacak.
Günlük ticari hayat artık kapkaççıların eline bırakılmayacak. Ve günlük ticari yaşam AB kurallarına uygun olacak. Böylece kamu maliyesinde Başbakan Erdoğan'ın yaptığı mali disiplin devrimi, bu defa günlük ticari hayata da uygulanacak.
Artık Türkiye'de öngörülebilir bir ticari yaşam başlayacak. Peki yeni TTK'yı istemeyenlerin gösterdiği gerekçeler ne? Bahaneleri ne?
Onların bahanesi şu... Diyorlar ki "yeni TTK hapis cezası getiriyor." Oysa yeni TTK'daki hapis cezalarının bir kısmı eski TTK'da da var. Hemen bir örnek verelim. Mesela en çok "Yeni TTK, tabela asmayana hapis getiriyor" diye itiraz ediyorlar. Oysa eski TTK'nın 40, 41 ve 53'uncü maddesine göre, tabela asmayanlara hapis cezası var.
Yani tabela asmayana hapis cezası getirmek, yeni TTK'nın bir yeniliği değil.
Eski TTK'da tabela asmayana hapis cezası zaten var. Ama bu ceza sanki yeni konmuş gibi sunulup yeni TTK ile ilgili korku ve endişe yayılmaya çalışılıyor. Bu yersiz korkuyu yayanların amacı belli: Şirketleri eskisi gibi hortumlamaya devam etmek. 2001 krizine neden olan banka hortumlarının nasıl yapıldığını hatırlayalım... Hortumcu kendi bankasından şirketlerine ya da yakını şirketlere kredi verdi. Sonra kredi verdiği şirketten ortaklar cari hesabı yoluyla verdiği krediyi sifonlayıp götürdü. Bunun vatandaşa maliyeti 380 milyar lira oldu. Çünkü hortumlanan paraları Hazine ödedi. Ve benzin, telefon ve her tür mal ve hizmet üzerinden alınan yüksek dolaylı vergileri vatandaş, bu hortumlanan paralar nedeniyle hâlâ ödemeye devam ediyor.
Gelelim hortumcuların hapis korkusuna... Yeni TTK'yı hazırlayan ekibin başkanı Prof. Dr. Ünal Tekinalp "çalıp çırpmayana hapis yok" diyor. O halde çalıp çırpmayan niye korkacak yeni TTK'dan?
Velev ki korktun! O zaman sermaye şirketi kurmazsın olur biter. Çünkü şahıs şirketlerinde ne ortaklar cari hesabından para çekme sınırı, ne internet sitesi kurma zorunluluğu, ne de bilanço yayınlama zorunluluğu var. O halde şahıs şirketi kurarsınız böylece cezaya muhatap olmazsınız. Ama ona da yanaşmıyorlar. Çünkü şahıs şirketinde borcunu ödemezsen hanımın bilezikleri de gidebilir.
Prof. Tekinalp, "Yatırım İkliminin Ceza Hükümleriyle Korunması" isimli yeni kitabında şuna da dikkat çekiyor. "Yeni TTK 562'de sayılan suç ve cezaların tümü, fiili işleyenin kastı varsa oluşur. Hiçbir suç ihmal ile işlenemez.
Kast yoksa suç meydana gelmez. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesidir" diyor.
Kısacası kast yoksa suç da yok. Bu çerçevede yine Prof. Tekinalp, yeni TTK 562'deki suç ve cezaların limited şirketlere uygulanmayacağını ısrarla söylemesine rağmen bazıları hâlâ 562'nin limited şirketlere uygulanacağını iddia ediyor. Tabii amaçları başka. Bunlar, korku ve endişe yayarak yeni TTK'nın uygulanmasını engellemek istiyorlar.
Gelelim işin özüne... Yeni TTK'ya "hapis cezası var" diyerek karşı çıkanlar, niye düşünceye hapis cezası verilmesine karşı çıkmıyor acaba? Bugün Abdurrahman Dilipak (Akit), Engin Aydın (Agos) gibi gazeteci ve yazarlardan toplam 27 kişi yazıları nedeniyle hapis cezasıyla yargılanıyor. Düşünceye hapis cezasına karşı çıkmayacaksınız ama hortumcuya hapis cezası getiren yeni TTK'ya karşı çıkacaksınız.
Yeni TTK'yı eleştirenler doğrusu hiç inandırıcı olmuyorlar. Eğer hapis cezasına gerçekten karşıysanız önce düşünceye olan hapis cezasına karşı çıkacaksınız.