Amerikan kaynaklı mali krizin ardından durgunluğa giren ülkelerin toparlanması için ihracatlarının artması gerekiyor. Bu nedenle, ABD Başkanı Barack Obama, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy sürekli ihracat üzerinde duruyorlar. Onlar da biliyorlar ki, ancak, küresel pazarlara mal satabilirseniz üretim çoğalıyor, istihdam artıyor. Böylece ekonomik durgunluktan çıkış kolaylaşıyor.
Peki durgunluktan hızla çıkmak için küresel pazarlara nasıl mal satabilirsiniz?
Bir ülkenin küresel pazarlara mal satabilmesi için parasının aşırı değerli olmaması gerekiyor. Aksi takdirde mallarınız pahalıya geldiğinden rekabette geri kalıyorsunuz ve alıcı bulamıyorsunuz. İşte bu nedenle, Çin, ihracatını çoğaltmak amacıyla parasının değerini sürekli düşük tutuyor. Böylece yüksek oranlı büyüme hızını yıllardır sürdürüyor.
Peki Çin'in kur politikası ekonomisinde hiçbir sorun yaratmıyor mu? Yaratıyor. Çin, parasının değerini dolara sabitleyerek ihracatını çoğaltıyor ama... Bu defa başka bir noktada sıkıştı kaldı bu dev ekonomi.
Almanya ve Kuzey Avrupa ülkeleri, Yunanistan'ın borç krizini fırsat bilerek euronun değerinin düşmesine seyirci kaldılar. Ve böylece Amerika ve Asya ülkelerine olan ihracatlarını hızla arttırdılar. Dün International Herald Tribune gazetesinin manşet haberinde " Alman Siemens firmasının Asya'ya ihracatının yüzde 18, Amerika kıtasına ihracatının ise yüzde 27 yükseldiği yazıyordu.
Ayrıca, Hollandalı Philips ve İskandinav Volvo'nun gelişen ülkelere ihracatının mayısta geçen yıla göre yüzde 44 arttığı belirtiliyor. Bütün bu ihracat artışları euronun değer kaybetmesiyle gerçekleşti. Ucuzlayan euroyu hesaba katmamış olan Çin, dünya ticaretindeki yeni gelişmeler karşısında parasının değerini dalgalanmaya bırakacağını söylüyor şimdi. Çünkü dolara bağlı olan, yuan, dolar değer kazandıkça euro karşısında yılbaşından beri yüzde 16 oranında yükseldi. Belki yuan dalgalanmaya bırakılırsa bu değer artışı ortadan kalkacak. Böylece, Çin, Almanya ve Kuzey Avrupa ülkelerine karşı rekabet gücü kazanacak. Görüldüğü gibi, küresel ekonominin en önemli sorunu "döviz kuru".
Ülke paralarının gerçek değerlerini yansıtmayan değişimler dünya ticareti dengesini bozuyor. Gelişmeleri izleyip kur politikanızı düzeltemediğiniz takdirde ihraç pazarlarınızı başka ülkeler hemen kapıyor. Ticaret dengeniz bozuluyor. İstihdam artırılamıyor, işsizlik büyüyor.
Kur politikası bugün sadece küresel ekonominin en büyük sorunu değil. Türkiye'nin de belki en önemli ekonomik sorunu bugün kur politikasından kaynaklanıyor.
Aşırı değerli TL ihracatı zorlaştırıyor. Türkiye, küresel ekonominin en önemli sorununa bir an önce kendi ekonomik çıkarları doğrultusunda el atmalı ve kur politikasını düzeltmeli. Aksi takdirde istihdam yaratmak zor olacak, işsizlik en büyük sosyal yara olmaya devam edecek.
