Spor yazarlığına başladığım 1989 yılından beri vurguladığım bir konu var: "Ülkemizde, dünyada benzeri olmayan bir 3 Büyükler olayı var." Hemen hemen bütün nüfus bu takımlardan birinin taraftarı... Buna ilaveten bir de 4. büyük Trabzonspor... Doğal olarak medyada, Federasyon'da ve kurullarda aynı şey geçerli. Bu takımların aralarındaki büyük rekabet, şampiyonluk dışında her neticenin dünyanın sonu olduğunu zannetmek, ortamı sürekli geriyor. Hakemleri, Federasyon'u ve kurulları baskı altına alıyor. Bu baskı karşısında büyük takımlar şartlar gereği koruma altına giriyor, diğer kulüpler de haklı olarak tepki gösteriyor.
3 Temmuz'da başlayan şike soruşturmasının içinde büyük takım da olunca, tam bir kaos ortamı doğdu. Bütün kulüpler o güne kadar hiç eleştirilmeyen Şiddet Yasası'nı hafifletmek için düğmeye bastılar. Çünkü bir büyük kulüp düşerse, diğer kulüpler büyük maddi zarara uğrayacaktı. Eğer bu Şike Soruşturması'nın içinde büyük kulüpler olmasaydı, Şiddet Yasası değişmezdi. Ama büyüklerin arkasında öyle bir benzeri olmayan taraftar potansiyeli var ki; işte bu güç, Şiddet Yasası'nı değiştirtti.
UEFA CEZA İÇİN BEKLEMEDE
Ama iş bununla bitmiyor! Futbolun içindeki kirlilik temizlensin, caydırıcı cezalarla taraftarların çıkarttığı olaylar en aza insin, futbolun bir oyun olduğunu kabul edip maçlara gidelim. Düşmanlık tohumları değil, dostluk tohumları atılsın.
Bugünkü tabloya bakıyorum; eskiden çok daha kötü ve tahrik edici beyanatlar devam ediyor. Büyük takım taraftarları deplasman maçlarına gidemiyor. Trabzonspor Başkanı ve Yönetimi Kurulu haksızlığa uğradıklarını düşünerek topluca maça gitmeme kararı alıyor. UEFA desen, futbolumuza ağır fatura kesmek için beklemede.
4 Temmuz günü yaptığım ilk yorumda Şike Soruşturması'nın çok ciddi ve çok geniş kapsamlı olduğunu söyledim. İlerleyen zamanda "UEFA'nın Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden men edeceğini" yazdım. Büyük çoğunluk "Olmaz böyle şey" dedi, ancak oldu. ...
"İddianame açıklandıktan sonra UEFA baskısı başlar, eğer Federasyon gerekli yaptırımları yapmazsa Türk futboluna çok ağır ceza gelir" diye söyledim. Büyük çoğunluk yine "Olmaz öyle şey" dedi. Ama Avrupa Kupaları kuraları çekildikten sonra UEFA Genel Sekreteri'nin açıklamaları ve başkanı İsviçreli Blatter olan FIFA'nın İsviçre Federasyonu'na Sion hakkında son uyarısı, herkesi tedirgin etmeye başladı.
FEDERASYON İDARE ETTİ AMA...
Pazar gecesi TV'lerde "Bir şey olmaz" diyenlerin büyük çoğunluğunun kafasına soru işaretleri geldiğini gözlemledim. Futbol Federasyonu işi bugüne kadar öyle böyle idare etti. Artık menzil daraldı. İvedilikle UEFA ile bir araya gelip, müşterek bir yol haritası çizmek gerek. Eğer dolduruşa gelip yanlış bir adım atıp, sonucunda Milli Takım dahil 4-5 sene Avrupa'dan men cezası alırsak, bu vebalin altından kimse kalkamaz.